hatırla sevgili replikler

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

Yaşar ve Arkadaşlarının Konuşması

- Kime borçlandık
- Simitleri ben aldım Yaşarda peyniri aldı
- Boşverin sonra hesaplaşırız verdiğim dergilere baktınız mı?
- Baktık açıkça komünizim politikası yapıyolar
- Ama bunların vukuatı çok kadın 27 mayıs öncesinde de sonrasında da göz altında alınmış müzmin mualif
- Adamda öyle 27 mayısçılardan biri ihtilal sonrası ihraç edilmiş bi binbaşı
- Baban 27 mayısa çok sevinmişti hatırlıyo musun?
- Hatırlamaz mıyım kuzu bile kesmişti ovada
- Bizim okulda solcu talebelerin elinde gördüm bikaç sefer
- Evet biliyorum fabrika önlerinde de dağıtıyorlarmış akıllarınca işçileri de zehirlicekler
- Ben okuyorum sizde okuyun önce neye karşı olduğumuzu öğrenelim
- Biliyoruz bunlar komünizm propagandası yapıyolar
- Milliyetçi mukaddesatçı gençliğin bişeyler yapması gerekir
- Yapıcaz 27 mayıs anayasasıyla şımaran solculara kim olduğumuzu göstericez.

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

Harun ile Yaşar’ın Işık Hakkında Konuşması ve Kavga Etmeleri

HARUN: Nasılsın?
YAŞAR: Fena değil sen?
HARUN: İyi evden haber var mı?
YAŞAR: Geçen akşam yurda telefon ettiler iyilermiş
HARUN: Işığın etrafında niye dolaşıyosun Yaşar.
YAŞAR: Bundan sanane
HARUN: Sen önce soruma cevap ver
YAŞAR: Buna mecbur muyum?
HARUN: Bana bak yaşar aramız bozulcak haberin olsun
YAŞAR: Bozulacağı varsa bozulsun hem sen kim oluyosun da benden hesap soruyosun
HARUN: O kız benim çocukluk arkadaşım hayatımın sonuna kadar onu koruyacağıma and içtim ben
YAŞAR: Bi tehlike mi var neden bunu söylüyosun bana
HARUN: Şimdilik yok ama olabilir bu yüzden sana ondan uzak dur diyorum anladın mı?
YAŞAR: Işık isterse ondan uzak dururum senin istemenle olmaz anladın mı?
HARUN: Bana bak anlıycak olan ben değilim sensin ondan uzak dur yoksa gösteririrm sana gününü
YAŞAR: Görelim bakalım hadi
HARUN: Bundan sonra gözüm üstünde haberin olsun
__________________

--------------------------------------------------------------------------------

DEFNE:Güneş çok güzel
DENİZ:Bir kere de Bodrumda böyle biran yaşamıştık hatırladın mı?
DEFNE:İskelede oturduğumuz akşamı mı diyorsun?
DENİZ:Evet etrafta çıt yoktu.
DEFNE:Burası da çok sessiz
DENİZ:Bir kere de büyük adada çadır kurmuştuk.
DEFNE:Metruk evin bahçesinde
DENİZ:Beni de ilk oraya sen götürmüştün.
DEFNE:Aa gerçekten mi?
DENİZ:Ama sen teklif etmiştin
DENİZ:Evet hatırlamıyor musun? Üstünde kısa kollu bir elbise vardı. Saçlarını arkanda toplamıştın
DEFNE:Sen de ağlıyordun.
DENİZ:Çünkü babamdan ilk defa ayrı kalıyordum. Siz olmasaydınız heralde buna dayanamazdım özellikle de sen ve Işık da

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

Şevket’in Rıza ile Konuşması
RÜYA: İçeri gelsene
MEHMET: hoş geldiniz
ŞEVKET: hoş bulduk günaydın Rıza
RIZA: Günaydın
ŞEVKET: Sabah sabah rahatsız ediyorum ama çocuklar kamp yaptıkları yerde jandarma karakoluna alınmışlar
MEHMET: Neden
ŞEVKET: Tam olarak anlayamadım bi şikayet mevzu bahis olmuş galiba
MEHMET: Ben giderim enişte sen Rüyayla kal hemen hazırlanıp geliyorum
RIZA: İçeri gelsene Şevket kapıda bekleme
RÜYA: Hadi gel dede
ŞEVKET: Geçmiş olsun hastalığını işittim
RIZA: Teşekkür ederim aa sanada geçmiş olsun mühim bi ameliyat geçirmişsin
ŞEVKET: Teşekkür ederim
RIZA: Neler yapıyosun
ŞEVKET: Avukatlık sen?
RIZA: Şimdilik evdeyim
RÜYA: Sen dedemin arkadaşımısın
ŞEVKET: Evet dedenle ben çocukluk arkadaşıyız
RÜYA: Ama ben seni hiç görmedim
RIZA: Ben başka yerdeydim ya Rüya biliyosun
ŞEVKET: Yasemine benziyo dede olmak iyi bişey herhalde
RIZA: Hemde nasıl
MEHMET: Ben hazırım Şevket abi
ŞEVKET: Küçük hanım seninle tanıştığıma çok memnun oldum Allaha ısmarladık Rıza
RIZA: Güle güle Şevket

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

Necdet ile Pastaneye Yeni Gelen Kadının Konuşması

NECDET: Bunlar illa lazım mı
GÜZİDE: Tabiî ki yoksa niçin yazıyım kullandığınız unun kalitesi kötü rendelenmiş badem olmadan da olmaz. Ayrıca pronünü gözüm tutmadı malzemeye bakınca profitrol sosunun niçin kötü olduğunu anladım yalnız listede yazmayan bişey daha var onu yüz yüze konuşmak istedim
NECDET: Öylemi çok merak ettim neymiş o?
GÜZİDE: Fırını da yenilemek lazım Viyana da pastacılık fuarında muazzam bi model gördüm isterseniz hemen irtibata geçebilirim
LALE: Bir dakika buranın mali işlerinden ben sorumluyum listeyi bana getirmeniz lazımdı
GÜZİDE: Ha öyle mi buyurun o zaman
LALE: Gelin odamda konuşalım
GÜZİDE: Tamam
NECDET: Lale fırın iyi durumda hani haberin olsun diye söyledim.

AHMET:Uzun bir zaman sonra ilk defa karşılaştık. Böylece hislerimi anlamam için fırsatım oldu. Sanki aradan hiç zaman geçmemiş sanki birsaniye evvel ayrılmışız gibiydi
SELMA:Çok üzüldüm. Bu mevzunun sende fikrisabit olması beni nasıl endişelendiriyo bilemezsin. Yasemin çoktan kendine bir düzen kurdu. Anne oldu mutlu da görünüyor. Bu şekilde yaşayamazsın artık geçmişten kurtulmalısın. Bazen acıların üstüne gitmek, dibi iyice boylamak lazım .Birinci adım İstanbula dönmek olabilir. Onunla karşılaşmaya alışmalısın.
AHMET:Karşılaşınca...
SELMA:Hala umudun var mı Ahmet, hala onunla birlikte olabileceğini düşünüyor musun?
AHMET:Hayır artık düşünmüyorum artık hiç umudum yok

YASEMİN:: Necdet..
NECDET:: Efendim.
YASEMİN: Hayatindan memnun musun?
NECDET: Neden sordun simdi ?
YASEMİN:Evliligimiz mevzuunda ne düsünüyorsun?
NECDET: Bilmem. Ben… Bisi düsünmüyorum.
YASEMİN: Yillar oldu debil mi?
NECDET: Oldu evet.
YASEMİN:: Böyle devam etmesi sana nasal geliyo?
NECDET:: Benim bi sikayetim yok Yasemin. Sen ne düsünüyorsun ?
YASEMİN:: Senin hayatini bencilce isgal ettigimi düsünüyorum.
NECDET:Ao.. Yoo hayir hayir Yasemin böyle bisi yok. Öyle bisi yok.
YASEMİN:Gercek bi evliligi hakediyorsun Necdet…. O kiza ne oldu ?
NECDET: Hangi kiza?
YASEMİN:: Asik oldugun biri vardi Hani. Ona ne oldu Necdet ?
NECDET: Aaa.. O… Evlendi o.
YASEMİN: Evlendi demek..
NECDET: Birde cocugu oldu.
YASEMİN:: Birde cocugu oldu.
NECDET:: Evet..
YASEMİN:: Baska biri yok mu?
NECDET: Yo. Hayir yok..
YASEMİN:: Belki evli göründügün icindir.. Belkide…
NECDET:: Yasemin.. Benim hayatimda birisi olursa bunt sana söyliycegime dahir ben sana söz vermistim. Ben buk sözümü unutmadim. Merak etme..Hem ayrica sen beni düsünmesene.. Ben iste memnunum halimden. Ama eger birini hayatima gecirecek Kadar seversem bundan senin mutlaka haberin olur. Mutlaka

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

AYLA VE AHMET ORMANDA YÜRÜYÜŞTE..

AYLA:ahmet..
AHMET:efendim?
AYLA:onu hala düşünüyor musun?...........düşünüyorsun...
AHMET:aslında bir adım attım artık hiç düşünmemeye karar verdim.bu bile benim için cok büyük bir gelişme ..bu defa başarmaya kararlıyım..cok zor olsada kararlıyım..cok sevdiğin birini unutmaya çalıştın mı hiç?
AYLA:hayır!

ZİYA VE AHMET EVLİLİK HAKINNDA KONUŞUYORLAR..

ZİYA:sen daha ne kadar böyle yalnız yaşayacaksın..?
AHMET:anlamadım
ZİYA:artık bir aile kurmanın vakti gelmedi mi?
AHMET:aile kurmak... hemen karar verince oluyor mu?
ZİYA:birinci adımbu;karar vermek..etrafta gelin namzetleri var üstelik
AHMET:ayla benim arkadaşım ziya
ZİYA:daha iyi ya..onu iyice tanıyorsun süpriz yok..
AHMET:bu yeterlimi?ya AŞK?
ZİYA:hayat insana neler getirir bilinmez..belli mi olur bir gün aşkı da getiriverir..
AHMET:evet getirir.. hatta yıllarca peşinden koşturur..bir bakarsın ki asla gerçekleşmeyecek bir sevda için ömrünü vermişsin.
ZİYA:bu mevzuda yaralı oldugunun farkındayım ahmet belki seni buralara getirende çektiğin acılardı.ama artık yaraları sarmanın vaktidir.hayat geçip gidiyor.

AYLA’NIN AHMET’E EVLENME TEKLİF ETTİĞİ SAHNE

AHMET: Evet geldik
AYLA: Geldik
AHMET: Ayla sana yaptığın her şey için teşekkür ederim.
AYLA: Teşekkür etme çok isteyerek yürekten çalıştım
AHMET: Biliyorum teşekkürüm bu sebeple bu kadar içten bu kadar içten olduğun için. Seni çok arıcam
AYLA: Ben de burayı d tabi kasabadan ayrılıcam için bu kadar üzülücem aklıma gelmezdi. Ama senden ayrılıcam için üzüleceğimden hiç kuşkum yoktu. Biliyo musun? Bureaya gelmeyi hep hayal ettim nasıl bi yerde yaşıyosun nasıl bi evde oturuyosun kimlerle arkadaşlık ediyosun. Çok merak ettim. Bazen gizlice gelip sen seyretmeyi bile düşündüm. Seni hep merak ettim hep düşündüm yurt dışındayken de buradayken de bir an bile bir an bile aklımdan çıkmadın. Benim için ulaşılması imkansız harika bi hayaldin. Biliyo musun Ahmet senin için her şeyi yaparım buraya gelirim daha ucra yerlere giderim her şeyi, her şeyi yaparım senin için yapamıcam şey yok Ahmet benimle evlenir misin?

NECDETLE YASEMİN’İN EMİNE HAKKINDA KONUŞMASI

NECDET: Yani Emine bu işçi liderinden hoşlanıyo şimdi öylemi
YASEMİN: Bence öyle zaten annemde bunu anlamış ama belli ki çok kötü bi şekilde ifade etmiş.
NECDET: E bu kadar utanmasının asıl sebebide bu adamı sahiden beğeniyo olması yoksa güler geçerdi
YASEMİN: Öyle artık eve dönemem kimsenin yüzüne bakamam falan diyo.
NECDET: Yok yok olur mu canım öyle şey Nezahat abla gönlünü alır onun. Vay be ama ben Emine adına sevindim hani böyle aşık olması yani
YASEMİN: Aşık mı sence? Yoksa sadece hayranlık mı?
NECDET: Hepsi ikisi birden hayranlıkla başlamış olması aşkını şimdi daha da kuvvetlendirecek hem zaten aşk böyle olduğu zaman daha şiddetli hissedilmez mi?
YASEMİN: Öyle mi?
NECDET: Öyle. Ben öyle görür görmez aşka inanmıyorum insan tanıdıkça daha tutkulu bi şekilde sevebilir. Aşk birine çok yakından bakmaktır. O kadar yaklaşırsın ki artık gözün ondan başkasını görmez. Işığın etrafındaki kelebek gibi böyle döner durursun artık ne başka ışıklar ne başka insanlar… sadece o… sadece o…

IŞIKLA YAŞAR’IN KONUŞMASI

IŞIK: Ne o dargın mıyız?
YAŞAR: Yooo nerden çıkardın
IŞIK: Bi süredir beni görmezden geliyosunda
YAŞAR: Sana öyle gelmiş sadece seni zorlamak istemedim
IŞIK: Zorlamak mı? Niçin?
YAŞAR: Arkadaşlık etmek için sanki bundan dolayı rahatsız gibiydin
IŞIK: Sana öyle gelmiş
YAŞAR: Bilmem mahalle düğünü davetini reddedince bende böyle düşündüm
IŞIK: Programım vardı Yaşar ne kadar alıngansın ve üstelik de nezaketsizsin hala ayaktayım ve masan davet etmedin
YAŞAR: Kusura bakma otursana çay içersin dimi
IŞIK: İçerim
YAŞAR: Kardeş iki çay
IŞIK: Düğün nasıldı?
YAŞAR: Hııı
IŞIK: Düğün nasıldı?

AYLAYLA AHMET’İN KONUŞMALARI

AYLA: Aklım sende kalıcak Ahmet Ziyalar da gidiyo
AHMET: Evet daha farkında değilim ama onların yokluğunuı fazlasıyla hissedicem tabi seninde. Yanımda bi arkadaşım olması bana çok iyi gelmişti.
AYLA: Belki artık seninde İstanbul’a dönme vaktindir ne dersin ömrünü burada geçirmeyi düşünmüyosun değil mi?
AHMET: Hayır. İstanbul’u çok özlüyorum
AYLA: O zaman
AHMET: Evet artık bu fikre alışmam lazım.

AHMETLE AYLANIN İSTANBUL HAKKINDAKİ KONUŞMALARI

AHMET: Alıştın dimi buraya
AYLA: Alışmışım farkında değilim ama alışmışım
AHMET: İstanbul’u özlemedin mi?
AYLA: Özlemez miyim
AHMET: İstanbul insanın kanına işler vefasız bi sevgiliye benzer uzakta oluşunu umursamaz. Tek taraflı aşk gibidir gidip görmeden iflah olmazsın
AYLA: Sende özlemişsin
AHMET: Hep özlüyorum belki de artık İstanbul’u özlemeyi seviyorum kim bilir bazen kendimi şehre girerken hayal ediyorum yavaş yavaş binalar sıklaşıyo heyecanlanoıyorum
AYLA: İstanbul’a dönünce de burayı özliceksin. Ben mesela buradaki her şeyi özlicem bundan eminm herkesi
AHMET: Özlediğin vakit ziyaretimizie gelirsin burada benden fazla arkadaşın oldu
AYLA: Doğru

YASEMİN’İN PASTANEYE GELİP GÜZİDE İLE TANIŞMASI

LALE: Aaa kim geldi nerdesin sen epeydir hiç uğradığın yok.
YASEMİN: Söyleyene bak asıl sen nerdesin
LALE: buradayım biliyosun
YASEMİN: Nasılsın Teo
TEO: İyiyim sen
YASEMİN: Bende iyiyim
NECDET: Ne güzel bi sürpriz bu böyle
YASEMİN: Ne zamandır mezuniyet projeleriyle uğraşıyoruz bugün işimiz erken bitti
NECDET: Ha siz daha tanışmadınız dimi
YASEMİN: Hayır
NECDET: Güzide karım Yasemin
GÜZİDE: Memnun oldum
YASEMİN: Bende
GÜZİDE: Necdet pasta seçme mevzunu halledebilirsek bende kolaylıkla işimin başına dönebilirim
NECDET: Tabi bana iki dakika müsaade eder misin?
YASEMİN: Tabi tabi sen işine bak
LALE: Gel şuraya oturalım biraz kaynatırız
YASEMİN: Tamam
LALE: Ne iyi ettin de geldin Yasemin. Güzide harika biri Yasemin tam istediğim gibi. Bizimkiler epeyce direndiler almamak için ama karşılarında kim var gerçi şimdi bana hak veriyolar bunu bana söylemiyolar ama olsun ben anlıyorum.
YASEMİN: Pastacılık okulumu varmış hiç bilmiyodum.
LALE: Olmaz mı Güzide Kordon Plö dan mezun üstelik ayrıca çok iyi yemek yapıyo
YASEMİN: Sen nerden biliyosun?
LALE: Bi kaç kere beni evine yemeğe davet etmişti
YASEMİN: Bak sen görmeyeli yeni dostlar edinmişsin arkadaşımı iyi yemek de yapan pastacı kıza mı kaptırıyorum yoksa
LALE: Aşk olsun senin yerini kimse tutamaz zaten biliyosun ya

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

GÜRSOY AİLESİNİN AYLA HAKKINDAKİ KONUŞMALARI

SELMA: Ayla yarın dönüyor bu gece şerefine bi yemek hazırlamışlar
SEVİM: Ne güzel aferin Ayla’ya çok beğeniyorum onu
SELMA: Bende çok aklı başında bi kız mesleki açıdan da önü çok açık
ŞEVKET: İyidir hoştur da bana biraz kapalı kutu gibi gelmiştir gördüğümüz Ayla gerçekten kendisimidir hep tereddütlerim olmuştur
SEVİM: Normal kızcağız bizim çocuklarla büyüdü ama aile yapısı farklıydı kendisini ezik hissetmiş olabilir
DEFNE: Ezik olduğunu hiç sanmıyorum belki sizin yanınızda daha ciddi duruyodur ama ezik falan değil bence haklısın baba kendini pek ele vermiyo
SELMA: Yine biz Amerikadayken Ayla ile baş başa geçirdiği günler mevzu bahis edilcekmiş gibi geliyo bana
DEFNE: Tabi sen onunla yaşamadın konuşuyosun anne
SELMA: Ayla sadece benim direktiflerimi yerine getirmeye çalışıyo
DEFNE: Hem de fazlasıyla bunun için pek hevesliydi ne kadar bunalmıştım anlatamam
ŞEVKET: Demek seni hayatta bunaltan birileri de varmış
DEFNE: Aşk olsun baba

YASEMİNLE NECDET’İN ARABADA GÜZİDE HAKKINDA KONUŞMASI

YASEMİN: Güzide hoş birine benziyo
NECDET: Evet ama fazla asabi o da
YASEMİN: Asabi mi?
NECDET: Offf
YASEMİN: Hiç öyle görünmüyo
NECDET: Sen onu çok az gördün de ondan
YASEMİN: Lale çok seviyo onu
NECDET: Seviyo evet çünkü işinde iyimiş
YASEMİN: İş dışında da görüşüyolarmış
NECDET: Hı hı.. Ne o bakıyorum da kıskançlık damarların kabardı birden
YASEMİN: Kabarır çünkü arkadaşımı elimden alırsa külahları değişiriz.

Konu: 22. bölüüümmm Cuma Ekim 12, 2007 5:20 pm

LALE: Güzide yandin haberin olsun...
GÜZIDE: Ben hayatimdan memnunum...
TEO: Bütün oyuncak ailesiyle tek tek tanisacak simdi...
NECDET: Ve hayali kahramanlariylada tabii...Suyun var mi senin?...
TEO: Yok aliyim ben...

RÜYA VE GÜZIDE RÜYANIN ODASINDALARKEN...
RÜYA: Burasi benim odam... Bu ayi baba...
GÜZIDE: Cok güzelmis...
RÜYA: Buda pembos...
GÜZIDE: Ee bunun ismi ne peki?...
RÜYA: Onun ismi yok..
GÜZIDE: Ee koyalim o zaman..
RÜYA: Ne koyalim?...
GÜZIDE: Geveze olsun mu?...
RÜYA: Eveet olsun..Gel gel sana bisi göstericem...Burasi babamin odasi..
GÜZIDE: Burasi babanin calisma odasi herhalde degil mi?....Müzik felan dinliyordur burda...
RÜYA: Hayirr burda uyuyo...
GÜZIDE: Canim olur mu hic annelerle babalar birlikte uyurlar...
RÜYA: Gell..Annem bu odada uuyuyo...
GÜZIDE: Tamam canim hadi gel yukariya cikalim tamam mi?...

DENIZLE HARUN ISIK HAKKINDA SOHBET EDERLER...
HARUN: Biraz disari gelsene..Konusmamiz lazim
DENIZ: Evde kimse yok sen gel iceri.
HARUN: Nerdeler?...
DENIZ: Babam derggide baskiyi bekliyor, halam fabrikada toplantida, enistemi bilmiyorum nereye gitti, Emine desen evi terketti zaten....Nerdesin sen he?...Hani bugün metruk evde bulusuyorduk...Üstelik farketmissindir Isikta hala ortalarda yok..
HARUN: Isik sinemada.
DENIZ: Sinemada mi?...Nerden biliyorsun?...
HARUN: Takip ettim..bugün yasarla bulustu..
DENIZ: Yapma ya!!!Ne yapicaz?...
HARUN: Ne biliyim...
DENIZ:Bunlar bide gizli gizli bulusuyorlar degil mi?
HARUN: Cünkü biizi kizdirmaktan korkuyo...Fazla mi üstüne gittik nedir?..
DENIZ: Biz bu konuyu babamla konusalim mi?...
HARUN: Nasil istersen iyi olabilir...
DENIZ: Hosgeldin baba...
MEHMET: Merhaba cocuklar...Nasilsin Harun?...
HARUN: Iyiyim...
MEHMET: Nerde herkes?....
YASEMIN NECDET GÜZIDE LALE TEO SOFRADALARKEN..
TEO: Hisss...
NECDET: Sonunda pes etti uyudu...
LALE: Canim benim nasilda tatli uyuyo...
YASEMIN: Ben yatiriyim...
NECDET:Hallederim ben simdi...gel bakalim....
TEO: Rüyanin dogdugu günü hatirliyor musunuz ha?-.....Necdet birtürlü kucagina alamamisti...
LALE: Evet...Nezahat Teyze zorla vermisti...
YASEMIN: Sonrada kucagindan indirmedi...Kimselere vermedi..Nerdeyse bana bile...
TEO: Hic birimize güvenmezdiki...Aman basina dikkat edin...ne bicim tutuyorsunuz...Kolu sarkti, bacagi düstü,aman illallah ya...
LALE: Sorma...Bayiltmisti bi ara hepimizi...
TEO: Al...
YASEMIN: Senden bahsediyorduk...
NECDET: Niye?...
GÜZIDE: Ne kadar titiz bir baba oldugunu anlatiyorlardi...
NECDET: Öyleyim tabi...Cocuk bu titiz olmak sart..

MEHMET HARUN VE DENIZ ISIK HAKKINDA KONUSURLAR...
MEHMET: Fazla üstüne gitmeyin cocuklar...Kizi yalan söylemeye itmeyin sakin...Gizlenmeye basladiysa vaziyet ciddiye gidiyor demektir...
ENIZ: Nasil?...Ne demek ciddi?...
MEHMET: Onun arkadasligindan hoslaniyo manasinda söyledim...Daha ciddi seyler düsünecek yasta degil henüz...
DENIZ: Insallah öyledir...
HARUN: Bizi bile 2. plana itti Mehmet Abi...
MEHMET: Merak etmeyin Isik akilli bi kizdir...Sizin gibi siyasetle ilgilenmedigi icin bunun tersini düsünmüyorsunuz degil mi?
DENIZ: Düsünmüyorduk baba...ama ben simdi onun aklina pek güvendigimi söyleyemem...
MEHMET: Onun ne kadar agir bir cocukluk yasadigini hepiniz biliyorsunuz cocuklar...Babasi idama mahkum edildi...Son anda kurtuldu...Bu ISikta ne gibi bi tesir birakti bilemeyiz...Pek cok seye öfkeli olabilir...Bunu icine atmis olabilir...Sanatoriumda enistemi basbakan arayinca nasil telaslanmisti...halini görmediniz mi?...
DENIZ: Evet biliyorum...Enistem siyasete dönücek diye hatta ödü koptu...Zaten kendisi bunu bana acikca söyledi...
HARUN: Bunlari anliyorum da Mehmet abi, kendine arkadas olarak niye Yasar´i secti iste onu anlamiyorum..
MEHMET: Tamda düsünmeniz gereken bu..Isik onda ne buluyo?...Nesinden etkileniyo?...
ISIK: Iyi aksamlar...
MEHMET: Iyi aksamlar...
ISIK: Merhaba..
DENIZ: Hosgeldin...
HARUN: Merhaba...
ISIK: Hosbulduk..
MEHMET: Nerden geliyorsun sen?..
ISIK: Arkadaslarla sinemaya gittik..Okul tatil olduya...
DENIZ: Evet..Onun icin mi metruk eve gelmedin...
ISIK: Ayyy...Tamamen unuttum..Cok özür dilerim cocuklar...
DENIZ: Hic Haruna bakma oda gelmedi zaten..
ISIK: Özür dilerim...Cok kizdiniz mi?...
DENIZ: Kizdik tabii...allah aalllahhh...
ISIK: Size güzel bi cay demleyip kendimi affettiriyim bari ha?

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

ISIK VE YASAR PAZARDA FOTOGRAF CEKERKEN...

ISIK: Ne kadar renkli hersey bayildim...Filmim bitti buraya kadar...
YASAR: Ne yapalim?... Ne istersin?...
ISIK: Sinemaya gidelim mi?...
YASAR: Olur...Hangi filme?..
ISIK: Beyoglu´na bi cikalim karar veririz orda.....
YASAR: Tamam...

METRUK EVDE...
DEFNE: Bütün sandviclerde bize kaldi...
DENIZ: Tesekkür ederim..Bu ev ne zamandir böyle duruyo acaba?...
DEFNE: Bilmiyorum...Yiillardir bos...Sanki kaderine terkedilmis bi hali var...Bizden baska ugrayanda yok herhalde...
DENIZ: Halbuki ne kadar güzel degil mi?...
DEFNE: Cok güzel...
DENIZ: Burda yasamak istermiydin?....
DEFNE: Burda mi ?...Nasil yani?...Bu haliyle mi?...
DENIZ: Bu haliyle degil canim..Tamir edilip boyandigini düsün mesala...Pencereleri yapilmis, bahcesi düzenlenmis...Basbayagi bi ev olsa yani...
DEFNE: Cokta güzel olurdu..
DENIZ: Cocuklugumuzdan beri buraya her geldigimde bunu düsünüyorum biliyor musun?...Keske elimde bi sihirli deynek olsaydi da burayi oturulabilir bi hale getirseydim...Eger öyle olsaydi sen benle bu evde yasar miydin?...
DEFNE: Hihiii.......Evet.....Yasardim...Hadi kalk gidelim...Vapuru kacirmak üzereyiz...
DENIZ: Daha 1 saat var...
DEFNE: Daha iyi...Hem meydana kadar yürürüz...
DENIZ: Ee sandvicler ne olcak?...
DEFNE: Burda birakalim hem burda bisürü köpek var onlar yer...

YASAR VE ISIK SINEMAYA GIDERKEN...
YASAR: Sen hic Emek Sinemasina geldin mi hic?...
ISIK: Tabi geldim...
YASAR: Bende birkere geldim...Salonu cok güzel..
ISIK: Ne yapiyorsun?...Sinemaya gelmek benim fikrimdi...Ben aliyorum biletleri..
YASAR: Yoo...Kabul etmem...Olur mu öyle sey ?...
ISIK: Bal gibide olur...2 sebeke lütfen..Tesekkür ederiz....
SELMA SEVIM VE DEFNE SOHBET EDERLERKEN...
SELMA: Aaa...Limonu unuttuk
SEVIM: Bover canim sirke var bugünlük onunla idare ederiz...
SELMA: Ayy güya liste yaptim....
SEVIM: Olsun canimm nolcak...
DEFNE: Ben geldim...
SELMA:Hosgeldin canim..
DEFNE: Hosbulduk...Aaaa alisveris mi yaptiniz?...
SEVIM: Evet...
SELMA: Evet canim...
DEFNE: Nasilsin annecim?...
SELMA: Iyiyim canim..
DEFNE: Ben götürürüm bunlari mutfaga siz hic yorulmayin..Bugün hava cok güzel öyle degil mi?...
SEVIM: Evet...
SELMA: Yaaa...
DEFNE: Adaya gittik bugün inanilmazdi...
SELMA: Sahi mi?...
DEFNE: Oooo bu ne güzellik böyle Selma Hanim ?...Sizinde ondan asagi kalir yaniniz yok halacim....
Ben bi odaya gidip geliyorum...
SELMA: Bugün bisiy olmus...
SEVIM: Yaz tatili baladi Selmacim daha ne olsun...Adaya ne vakit tasinacagiz?...
SELMA: A biran evvel gidelim..baksana Defne bi gidisle böyle olduysa iyi biseyler var demekki kacirmayalim...

YASEMIN EMINE´YLE SOFRA HAZIRLARKEN...

YASEMIN: Peki patron istediklerinizi verecek mi?...
EMINE: Isterse vermesin Yasemin...Is durdu...Her gecen gün onun zararina isliyo..Bizi atamazda tazminatlarimiz var ödemesi lazim...Zaten bugün toplandilar...Yöneticiler,atölye sefleri...Nezahat ablada geldi...Uzaktan gördüm...Biraz keyifsiz görünüyordu..
YASEMIN: Ee normal tabii....Isler kaldi diye karalar baglamistir...
EMINE: Halbuki bu grev onunda yararina ama...
YASEMIN: Haeee.
EMINE: Ay ben bu pastaci kizi cok merak ediyorum Yasemin...Insan avrupaya giderde pasta yapmayi mi ögrenir allah askina...
YASEMIN: Ögrenir demekki...

MISAFIRLER YASEMINLERE YEMEGE GELDIKLERINDE....

RÜYA: Geldilerr...Geldilerrr...Babacimm....
YASEMIN: Dur yavas yavass...Rüya kizim dur yavas dur düseceksin..
NECDET: Yavas yavass...Ohhh babacimmm benimmm
YASEMIN: Hosgeldiniz..Merhaba...Sizi bu evde gören cennetlik...
LALE: Canimm..
YASEMIN: Hosgeldiniz...Iyi aksamlar..
GÜZIDE: Iyi aksamlar..Bunu sizin icin özel olarak yaptim...
YASEMIN: Tesekkür ederim...Sufle mi yoksa ?..
GÜZIDE: Hayir..Sufle yapma hevesimi yarina sakliyorum..
YASEMIN: Peki elinize saglik...Hosgeldinn..
LALE: Özlendin mi halayi?...
TEO: Hosbulduk...naber?...Bak bak bak bak gel gel gel gel oooppppaaaa........
RÜYA: Pastaci kiz sen misin?...
YASEMIN: Güzide ablanin adi Güzide...
GÜZIDE: Evet...Pastaci kiz benim...Peki sen kimsin?...
RÜYA: Yüyaaa...
GÜZIDE: Merhaba Rüya...
RÜYA: Merhaba...
NECDET: Hadi hadi sohbete yukarida devam ederiz...
TEO: Hadi cikiyoruz yukarii...
NECDET: Emine nerde ?
YASEMIN : yukarida...
(.......)
NECDET: Kimler sarap iciyo?...
GÜZIDE: Ben icerim...
EMINE: Bende aliyim...
LALE: Bende alirim...
RÜYA: Baba bende sarap icebilir miyin?...
NECDET: Sana visne suyu verebilirim..sarapla ayni renk..
RÜYA: Hayir bende sarap istiyorum...
YASEMIN: Olmaz dendi Rüya babani dinle...Visne suyu iceceksin..
GÜZIDE: Hadi bana odani göster Rüya...Oyuncaklarinda vardir senin degil mi?...
RÜYA: Var tabii...Gel göstereyim...
AYLA AHMET´E ASKINI ITIRAF EDER VE EVLENME TEKLIFI EDER...

AYLA: Cok sasirdin degil mi?...Aslina bakarsan bende sasirdim..Bunlari nasil söyledim hayret...Yillarca kendi kendime konustum durdum...sesim bana bile yabanci geldi...
AHMET: Ayla...Cok gurur duydum...Cok etkilendim..Tabii cokta sasirdim...Ne diycegimi bilemiyorum..Benim icin o kadar cok kiymetlisin ki...Yani benn....
AYLA: Ahmet..Bu konusmayi önceden planlamadim..Birden oluverdi...Ben bile söylediklerime inanamiyorum..Ama sana karsi hislerim bunlar..Galiba daha fazla gizlemeye gücüm kalmadi..Seni cocuklugundan beri taniyorum..Yasemin i nasil sevdigini biliyorum...Ama evlilikler her zaman karsilikli askla yapilmaz..Bazen taraflardan birinin aski da yetebilir...Ben sana olan sevgimin gücüne inaniyorum Ahmet..Ikimize de yeter...Simdi bisi söyleme...Sadece düsün...Lüttfen...Sadece düsün..Iyi geceler..
AHMET: Iyi geceler...

GÜZIDE LALE TEO VE NECDET SOHBET EDERLERKEN...

GÜZIDE: Bu pastanenin neden kendine ait bi mamulü yok?..
LALE: Nasil yani?...Ne gibi?...
GÜZIDE: Ee..Bay Réna´nin Kupkresi (...) Profiterolü gibi mesala...Mösyö Hrilenas Kupkresinin tarifini gözü gibi sakliyo..Kimse taklit edemedi..
LALE: Iyi yapiyo tabii..
TEO: Bizim de suflemiz meshurdur..Yaaa....
LALE: Abimin yaptigi sufle...Evet kimse onun gibi yapamaz..
GÜZIDE: Hususiyeti ne?...
NECDET: Biz el marifeti diyoruz aramizda...
GÜZIDE: El marifeti?...Sihir mi kullaniyorsun?...
LALE: Valla yapiyo bence...Baska nerde yediysem o tadi alamadim..
TEO: Necdet bu mevzuda ustadir...
NECDET: Yaaa...Abartmayin..
TEO: Aaaa...Öyyle Necdet...
LALE: Öyle öyle...
GÜZIDE: Bildigimiz cikolatali sufleden bahsediyoruz degil mi?...
NECDET: Evet...
GÜZIDE: Hani gecen gün bi müsteri istemistide yapmistin...
NECDET: Evet..Hani ben sana kücük bi kaptada tattirmistim hatirlarsan...
GÜZIDE: Eee.. Onda ne varki ?...Aynisini bende yaparim...Hatta daha iyisini...
NECDET: Öyle mi?...Sen kendine cok güveniyorsun dimi?...
GÜZIDE: Cookkkkkkk!!!!
NECDET: Tamam....Yapta görelim o zaman..
GÜZIDE: Tamam...
TEO: Lale ben müthis bi bahis kokusu aliyorum he!!
LALE: Bende..
TEO: O zaman yarin ikinizde murfaga giriyorsunuz ve sufle yapiyorsunuz..
NECDET: Peki..
LALE: Bizde Teo´yla hakemlik yapiyoruz..
NECDET: Bahsi simdiden kaybettin haberin olsun...
GÜZIDE: Bundan o kadar emin olma...Görücez...
TEO: Hadi bakalimm....
NECDET: Aaa. Yasemin..Sen ne zaman geldin?...
YASEMIN: Bir iki dakika oluyo..
LALE: Insan bi sesini cikarir canim..
YASEMIN: Keyfinizi bozmak istemedim..Bugün tatile girdik bende eve gitmeden bi buraya ugriyim dedim..
NECDET: Iyiii yapmissin gelsene...Otursana...
TEO: Merhaba...
YASEMIN: Merhaba...
GÜZIDE: Hosgeldiniz..

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

DENIZ VE DEFNE METRUK EVDE BULUSURLAR...

DEFNE: Merhaba...
DENIZ: Merhaba...Eeee Isik nerde ?...
DEFNE: Iskelede bulusacaktik gelmedi...Merak ettim...Buraya gelmis olabilir diye düsündüm..
DENIZ: Yooo....Gelmedi...Harun´´da gelemiyor biliyormusun okulda isi varmis..
DEFNE: Aayyy...Güya yaz tatilinin ilk gününü kutlayacaktik...Hale bak...
DENIZ: Eeee napalim bugünlük benle idare edeceksin artik...
DEFNE: Napalim kader iste...Birsürü de sandvic getirmistim...

PASTANEDE....

YASEMIN: Az önceki samata neydi?...
LALE: Abimle Güzide bahse girdiler...
NECDET: Sufleme laf etti..Benden daha iyi yaparmis...
YASEMIN: Cikolatali sufleyimi?....Senden daha mi iyi yaparmis?...Nesine bahse girmistiniz?...
TEO: Daha oralara gelmemistik...
GÜZIDE: Ben sufle yapmayi memleketinde ögrendim...
TEO: Okulunda desek hani...
YASEMIN: Ama karsinizda öyle biri varki...
LALE: O kadar hizli karar verme bence..Güzide Abimin formulünü bi kimyager gibi cözecektir...Hatta belki cözmüs bile olabilir...
GÜZIDE: Pardon alcak gönüllü olamiycam...
LALE: Güzel...Böyle iddaali bahisleri seviyorum..
TEO: Bu sufle fikri nerden ciktiysa iyi oldu hepimizi neselendirdi haa...Yaa madem Yaseminde burda aksam hep beraber biyerlere gidelim diyorum..Ne dersiniz?...
YASEMIN: Olurr....Disari gidecegimize bize gelin...
NECDET: Evet evet..
YASEMIN: Simdi rahatim...Emine´de bizde... Size güzel bi aksam yemegi hazirlariz...
TEO: Buna kim hayir diyebilir ki !!!
LALE: Cok güzel olur...Bende yigenimi görmüs olurum...
YASEMIN: Tamam...
YASEMİNLE AHMETİN CAFEDEKİ KONUŞMASI

AHMET: Seni en son burada görmüştüm.
YASEMİN: Ertesi gün buluşmak üzere ayrılmıştık. Evet buluşmak üzere ayrılmıştık. O gün buradan çıkıp eve gittim valizimi hazırladım sonra rüyanın valizini hazırladım gece Necdet’le konuşmak için karşısına oturdum hatta kendisiyle konuşmak istediğimi de söyledim sanki bunu bekliyodu belki bana öyle gelmişti ama bekliyo gibiydi sanki gidicemizi biliyo gibiydi ama yapamadım, yapamadım… birine seni terk ediyorum demek zannettiği kadar kolay değilmiş birden bire ben gidiyorum demek onu öylece bırakmak yapayalnız… üstelik eminim bana mani olmayacaktı ve biliyo musun bu daha kötü çok acı çekerken karşımda sağlam durmaya çalışması o günü hayatımın sonuna kadar unutamıycam. Sen beni beklerken ben bunları yaşıyodum
AHMET: Bunları tahmin ettim yasemin çok zor olduğunu biliyorum böyle bi konuşmayı be Michelle yapmıştım
YASEMİN: Aynı şey değil Ahmet onunla evli değildin birlikte bi hayat kurmamıştın
AHMET: Ve çocuğum yoktu seni anlamaya çalışıyorum yasemin. Kolay olmadığının farkındayım. Sevginden kuşku duymamaya çalıştım. Bu süreci atlatmak için buna mecburdum. Mesele necdetle benim aramda bi tercih değil bunu biliyorum daha derin bişi yinede senin beni düşündüğünü hissetmek istedim. Mesela haydarpaşaya gelip vedalaşmanı ama, ama kıbrıscığa geldiğini öğrendiğimde ne kadar mutlu olduğumu anlayamazsın. Kiraz hemşire anlattı yanıma gelip oturduğunu ama beni apar topar boluya götürdükleri için kalamadığını
YASEMİN: Sana telefon etmiştim Ahmet seni haydarpaşada beklettiğim için af diliycektim hastalık haberini aldım. O gün başucunda bi sürü şey anlattım hatırlıyo musun?
AHMET: Hayal meyal bi kadın annemmiş meğer hastalandığımı duyunca apar topar boluya gelmiş. Bana ne anlatmıştın.
YASEMİN: Gelemediğim için özür dilemiştinm ve ve Ahmet kendine güzel bi hayat kurmanı temenni ettiğimi de söylemiştim
AHMET: Yani… Sensiz mi?
YASEMİN: Bensiz… Bana kızdığını biliyorum Ahmet
AHMET: Düzenini bozmak istemiyosun anlıyorum evlilik böyle bişi galiba bi aile ile de evleniyosun hatta aileler birbiriyle evleniyolar
YASEMİN: Mesele bu değil Ahmet mesele Necdet. O kadar iyi ki fedakar, sabırlıi hassas. Niçin anlamak istemiyosun Ahmet ne kadar zor durumda olduğumun farkında değil misin? Bi ailen olmalı artık
AHMET: Buna üzülmicek misin?
YASEMİN: Üzülmeye hakkım var mı? Seni lüzumundan fazla üzmedim mi?
AHMET: Yani yani yanımda birini görürsen kılın kıpırdamıycak mı? Yani öylemi… öylemi… niye? Pekala o zaman sana güzel bi haberim var bunu benden işitmen çok isabetli olucak. Ayla ve ben evleniyoruz…

RIZAYLA KERİMANIN KONUŞMASI

RIZA: Bu ada işi çıkmasaydı biraz daha kalabilirdim bizim damadın ailesi adada artık evimiz olmadığı için sık sık davet ediyolar . giderayak tadımızı kaçırmıcaksın dimi
KERİMAN: Yooo hayır
RIZA: Hani gelebildiğim sürelere razıydın hani artık ben giderken üzülmicektin keriman seni mutsuz etmek istemiyorum bu ayrılıklar her seferinde daha acıklı olmaya başladı
KERİMAN: Çünkü gittikçe sana daha fazla bağlanıyorum senden ayrılmak bana ölüm gibi geliyo
RIZA: Ama başka çaremiz yok bitanem. Sen çok güzel çok iyi çok kabiliyetli bi insansın elbette çok daha iyi bi ilişkiyi hak ediyosun
KERİMAN: Rıza lütfen
RIZA: Yoo yooo bu böyle görünen köye klavuz istemez hayatını berbat ettiğim için kendimi hiç affetmiyorum
KERİMAN: Sen benim hayatımı manalı kılan tek insansın bu konuşma beni ne kadar yaralıyo bilemezsin zaten hislerimi biliyosun beni birgün olsun kalbimi kırmadın. Boş vaadlerde bulunmadın. Bu benim tercihim seninle münasebetlerimin zor tarafları olucanı biliyordum
RIZA: Keşke seni mutlu edicek şartlarım olsaydı keriman
KERİMAN: Ben mutluyum ama bütün bu ayrılık anları hariç merak etme buna alışmayı öğrenicem.

YAŞARLA IŞIĞIN KONUŞMASI

IŞIK: Hoş geldin
YAŞAR: hoş bulduk nasılsın
IŞIK: İyiyim sen nasılsın
YAŞAR: Bende iyiyim
IŞIK: Ne zaman geldin
YAŞAR: Dün gece sana telefon etmek için sabahı zor ettim. Bu senin için (bilekliği verir)
IŞIK: Çok teşekkür ederim
YAŞAR: Güle güle kullan
IŞIK: Yardım eder misin?
YAŞAR: Tabi bi yere gidip oturalım mı?
IŞIK: Olur
YAŞAR: Yeni fotoğraflar çektin mi?
IŞIK: Hemde nasıl
YAŞAR: Bir ara gösterir misin?

Kod:

[i]

Konu: 23. bölüüüm Cuma Ekim 12, 2007 5:21 pm

AHMET VE YASEMIN CAFEÉ DE KONUSURKLARKEN....

YASEMIN: Anladim.....
AHMET: Söyliycek baska bisi yokmu?...

AHMET VE AYLA MUAYENEAHANEDE KONUSURLAR....

AHMET: Merhaba Ayla...
AYLA: Merhaba....Selma Abla az evvel cikti...
AHMET: Biliyorum...Biliyorum.....Babamla sinemaya gideceklerdi...Buraya gelme sebebim sensin...
AYLA: Öylemi?
AHMET: Evet...Bu aksam müsait misin?...Biyerde oturup konusabilir miyiz?...
AYLA: Tabii.. müsaitim...Sadece anneme haber vermem lazim...O zaman iki dakika bekle bi telefon ediyim...
AHMET: Tamam...Beklerim...

YASEMIN VE RÜYA EVDE TARTISIRLAR....

YASEMIN: Hadi sen odana gidip resim yap biraz..
RÜYA: Resim yapmak istemiyorum...
YASEMIN: Napmak istiyosun?...
RÜYA: Pastahaneye gidelim..
YASEMIN: Rüya baban biraz sonra gelecek zaten ne pastahanesi...
RÜYA: Dondurma istiyorum been...
YASEMIN: Ne dondurmasi canim aaa....Hadi bakalim odana hadi...
RÜYA: Gitmiyceemmm.....
YASEMIN: Gidiceksin...
RÜYA: Gitmiycemm.
YASEMIN: Gideceksin...
RÜYA: Gitmiycem...
YASEMIN: Sana odana git diyorum Rüya...Bak külahlari degisecez ona göre...
RÜYA: Gitmiycemm...
YASEMIN: Gidiceksin dedim sanaa...
RÜYA: Sen cok kötü annesinn..Niye bana bagiriyorsun?...Sarilma banaa....
YASEMIN: Rüya canim kizim afedersin...Annecim ben bugün cok kötüyüm o kadar kötüyüm ki naptigimi bilmiyorum...Naptigimi bilmiyorum...Afedersinnn...

DENIZ VE DEFNE ÖPÜSMEYE CALISIRLARKEN...

DENIZ: Kilitlemiyo...(öpüsmek isterler kiii.....)...
KIRACI: Iyi aksamlar...
DENIZ: Iyi aksamlar....

AYLA VE AHMET AKSAM YEMEGINDELERKEN....
AHMET: Ayla ben ben seninle konusmak istedim...cünkü kibriscikta son gece özel seylerden bahsettik...bana cok önemli seyler söyledin ayla daha dogrusu bi teklifte bulundun...
AYLA: Evet sana evlenme teklifi ettim...
AHMET: Bu konuda cok düsündüm ayla...Bana düsün demistin hatirliyorsun degil mi?
AYLA: Her saniyesini,...
AHMET: Teklifini kabul ediyorum...

AHMET KAHVALTIDA EVLILIK KARARINI ACIKLAR...
(........)
AHMET: Bir dakika otur Defne...Söyleceklerim var..Herkesin bir arada olmasini bekledim....Bu sene gelecege dönük mühim kararlar aldim birincisi hukuk fakültesinde hoca olmakti ikinciside bi izdivac karari..
SELMA: Dogru mu duydum?...
SEVKET: Iste süpriz diye buna derim..
SEVIM: Kiminle.?...
AHMET: Aylayla...
DEFNE: Ayla ablaylami bu nasil oldu?...
AHMET: Bu hususi mevzu aylayla benim aramda kalabilir mi?...
SELMA: Bu hic aklima gelmezdi...Ayla ve sen...Ayla benim cok begendigim bir kiz...Dürüst caliskan gelecegi parlak...
SEVIM: Bu yakinlasmanin kibriscikta oldugundan hic kuskum yok...
AHMET: Onunla aramizda tahmin ettiginiz gibi henüz bi yakinlik yok daha ziyade karsilikli bi begenme diyebilirim...
SELMA: Oda olabilir mühim olan izdivac karari almaniz demekki ikinizde birbirinizde istikbal görüyorsunuz
AHMET: Beni seven herkes bi aile kurmami istiyordu simdi bu gerceklesiyo benim adima mutlu olacaginizi düsünüyorum... [i]

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

AHMET VE DEFNE SOHBET EDERLER....

AHMET: Benim fakülteye gitmem gerekiyo yeni arkadaslarimla bulusacam arkamdan dedikodu yapmayin tamam mi?...
SELMA: Aaaa bak buna söz veremem...
SEVIM : Ben hic veremem.
DEFNE: Dur abi bende seninle geliyim...Nede olsa ayni istikamete gidiyoruz babacim ordanda büroya geceriz
SEVKET: Tamam orda görüsürüz...afiyet olsun hoscakalin
(.......)
DEFNE: Ona asik misin?..
AHMET: Hayir ....
DEFNE : Eee öyleyse...
AHMET: Ama sevdigim biri onu cok seviyorum begeniyorum Kibricsikta insanlara nasil yardim etmeye cabaladigini gördüm kendini unuttu adeta...
DEFNE: Evlilik icin sevgi yeterli mi abi?
AHMET: Bu karari anlamakta zorlandigini biliyorum.
DEFNE: Evet cünkü senin Yasemin ablaya nasil delice asik olduguna sahit olmus birisiyim...Sanki hala asiksin...
AHMET: Yasemin kendi yolunu coktan cizdi Defne...Simdide siira bende
DEFNE: Ben hala acele ettigini düsünüyorum abi...Ayla ablayla seni nedense birbirinize yakistiramiyorum...
AHMET: Onunla alakali hislerini biliyorum Defne ama Aylayi iyi tanimiyorsun bence artik onu seni ders calismaya zorlayan biri olarak görmekten vazgecmelisin Defne....
DEFNE: Ama öyle....
AHMET: Ona biraz sans ver...tanidiginda cok severceksin bundan kuskum yok

GENCLER CAY BAHCESINDE BULUSURLAR....

ISIK: Mitingde fotograf cekmek istiyorum sonra cektigim fotograflari yol dergisine götürücem bakalim dayimla Sevim abla begenicek mi?...
HARUN: Begenirler canim senin cektigin fotograflari neden begenmesinler ki?...
DENIZ: Nerdesin Defne merak ettik ya...!!!Nerde kaldin?...
DEFNE: Sinirim nasil tepemde anlatamam simdi size bi havads vericem hazir olun abim ve Ayla abla evlenmeye karar vermisler..
ISIK: Bildigimiz Ayla abla mi?..
DEFNE: Evet bildigimiz Ayla abla...
DENIZ: Ay valla cok sasirdim dogrusu..
HARUN: Ayla ablayi sizin kadar tanimamama ragmen bende cok sasirdim...
DEFNE: Birde beni düsünün bu sebeple gec kaldim...Abim haberi az evvel verdi duyunca neye ugradigimi sasirdim..

GÜZIDE VE NECDET PASTANDE KONUSURLAR...

GÜZIDE: Necdet...Yemek icin bu hafta sonu dedik ama Lalenin bi isi cikmis biliyorsun dimi?
NECDET: Biliyorum tabi annemi doktora götürecek...
GÜZIDE: Nesi var?mühim bisi degil umarim...
NECDET: Ya bu aralar sirti ve beli agriyo...Bakalim ne cikacak?.
(....): Merhaba...Biletlerinizi aldim Necdet Bey...
NECDET: Ya cok tesekkür ederim..
(...): Rica ederim...
NECDET: Aaahh.....Yasemine süpriz bu...
GÜZIDE: Öyle mi?...
NECDET: Hihii...Bu operayi ne vakittir heyecanla bekliyordu..

ISIK VE YASAR EVE GEC KALIRLER....

ISIK: Cok gec kaldim...Yandim simdi...
HARUN: Otobüs bekledik derin yalanda degil
ISIK: Yalan degilde kim inanir bahane zannedecekler...
YASAR: Ders uzadi falan desen...
ISIK: Merhaba babacim...
RIZA: Bu saate kadar nerdesin sen?..
ISIK: Biraz otobüs bekledim o sebepten geciktim...
YASAR: Ben sebep oldum efendim..Bir kitap ariyorduk fazla oyalandik ilk otobüsü kacirdik kusura bakmayin...
ISIK: Seni arkadasim Yasarla tanistiriyim baba...
YASAR: Sizi tanidigima cok memnun oldum..
RIZA: Bende memnun oldum..Seninle bu mevzuuyu sonra konuscaz simdi acelem var....
ISIK: Mahfoldum ben hadi gidiyorum..Görüsürüz..
YASAR: Görüsürüz....

ISIK: Merhaba ben geldim
NEZAHAT: Nerdesin sen?...
ISIK: Saaflar carsisindaydim vakit nasil gecti hic anlamamisim
NEZAHAT: Son günlerde vakti pek unutur oldun
ISIK: Anne saat daha 8 bile degil
NEZAHAT: Kac uygun sizce kücük hanim kacta gelmelisiniz eve?...Bana bak Isik bide senle ugrasmiyim zaten canim burnumda hemen kendini toplamassan bende yapacagimi bilirim hic biryere yollamam seni oturursun evde..Ay ne bu sokak sokak dolasmalar kimlerle geziyorsun sen lüzumundan fazla dolastin artik evde oturacaksin
ISIK: Anne...Anne....(aglamaya baslar)...
NEZAHAT: Hihh bi bu eksikti....
MEHMET: Yeter artik abla sende basladinmi sonunu getiremiyorsun....Gel biraz yukari cikalim seninle hadi Isik kendine gelirsin...
NEZAHAT: Kendine gelirmis...Beni kim kendime getirecek?...

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

OPERADAKİ KARŞILAŞMA
AHMET: Bu operaya bilet bulmak nerdeyse imkansızdı ama halam sağolsun
NECDET: Güzel bi binaymış dimi
YASEMİN: Evet
NECDET: İyi akşamlar
AYLA: İyi akşamlar
AHMET: İyi akşamlar
YASEMİN: Merhaba
AHMET: Merhaba
NECDET: Eee haberi duydum tebrik ederim
AHMET: Teşekkür ederim
YASEMİN: Ben de tebrik ederim
AYLA: Teşekkürler
AHMET: Teşekkür ederiz
NECDET: Biz giriyoruz içeri iyi eğlenceler

IŞIKLA MEHMET’İN KONUŞMASI
IŞIK: Babamdan hala haber yok
MEHMET: Merak etme bugün ortaya çıkar nereye gidicek
IŞIK: Ablamlar alakadar oluyolarmış mitingde iki makara fotoğraf çektim dayı içinde kullanabileceğiniz bişeyler mutlaka çıkar
MEHMET: Bütün gün dergidesin demek
IŞIK: Muhtemelen
MEHMET: O zaman arkadaşını davet et de gelsin artık
IŞIK: Dergiye mi?
MEHMET: Daha münasip değil mi eve gelicek hali olmadığına göre
IŞIK: Tamam olur dayıcım seni çoık seviyorum biliyosun dimi
MEHMET: Hıhı hadi ordan çıkarcı seni
IŞIK: Aşk olsun dayı

NEZAHATİN EMİNEYE SALİMİN İŞTE KALDIĞINI SÖYLEDİĞİ SAHNE

NEZAHAT: Emine haberi sen ver salim işe geri dönüyo
EMİNE: Sahi mi abla
NEZAHAT: Epeyca uğraştım salim giderse bende giderim dedim artık beni bi yerlerde yemeğe felan götürür
EMİNE: Götürmez mi götürür tabi ablacım. O da arkadaşlarıyla vedalaşıyo
NEZAHAT: Hadi acele et o zaman müjdeyi ver
EMİNE: Salim salim gitmiyosun salim burada kalıyosun gitmiyosun
SALİM: Ciddi misin
EMİNE: Evet. İnanabiliyo musun gitmiyosun gitmiyosun burada kalıyosun. Arkadaşlar arkadaşlar salim gitmiyo burada kalıyo nezahat abla o giderse bende giderim demiş onlarda geri almış salimi

IŞIKLA YAŞARIN DERGİYE GİDERKENKİ KONUŞMASI

IŞIK:Dayım uzun süre anadoluda çalıştı yengem genç yaşta vefat etti kuzenimi dayım büyüttü sonra deniz Galatasaray lisesine başlayınca yanımıza geldi
YAŞAR: İyi eğitim meselesi
IŞIK: Evet dayım bunu çok önemser kızlar için özellikle önemser
YAŞAR: Anadoluyu tanıyan biri için normal bi çok yerde kızların okuması lüzumsuz görülür
IŞIK: Evet işte geldik hazır mısın
YAŞAR: Neden buradayız
IŞIK: E çünkü dayım burada çalışıyo çünkü sevim ablayla birlikte yol dergisini çıkarıyolar
YAŞAR: Onun için emekli binbaşı demiştin
IŞIK: Evet emekli binbaşı zaten ama 1962 yılından beri gazeteci bunuda söylemiştim unuttunmu geçenlerde kaçırılıp dövülmüştü hatırlarsın bazı gazetelerde haberleri çıktı
YAŞAR: Hatırlamaz mıyım bizimkilerin yaptığı söylenmişti ben yukarı çıkmasam iyi olucak ışık
IŞIK: Neden senin düşüncelerinden ona bahsetmiştim ben
YAŞAR: Şimdi kendimi çok kötü hissediyorum dayına zarar veren bi grubun içerisindeyim ona yapılanları tasvip etmesemde vaziyet değişmez
IŞIK: Ama...
YAŞAR: Dayından benim için özür diler misin belki daha sonra tanışırız kusura bakma

YASEMİNLE NECDET RIZAYI OTELDEN ALMAYA GİTTİKLERİNDE
RIZA: Siz nerden çıktınız böyle burayı nasıl buldunuz
YASEMİN: Hiç kolay olmadı baba sabahtan beri otel otel geziyoruz
NECDET: Merhaba rıza amca
RIZA: Merhaba
YASEMİN: Hadi buradan hemen gidiyoruz
RIZA: Eve dönmüyorum yasemin boşuna münakaşa etmeyelim
YASEMİN: Senin burada kalmana müsaade edicemizi mi sanıyosun baba
NECDET: Kesinlikle müsaade etmicez bunu bilin lütfen
RIZA: Peki nereye gidicem çocuklar
NECDET: Bize gidicez
RIZA: Olmaz öyle şey sizinde düzeninizi bozmak istemiyorum
NECDET: Rıza amca sizi bize götürüyoruz lütfen itiraz etmeyin
RIZA: Yalnız kalıp biraz kendime gelmek istiyorum hem sizde kalırsam annenle karşılaşma ihtimalim var onun için boşverin

AHMETİN AYLAYI OPERAYA DAVET ETTİĞİ SAHNE

AYLA: Alo
AHMET: Merhaba ayla
AYLA: Merhaba nasılsın
AHMET: İyiyim sen
AYLA: Ben de iyiyim
AHMET: Bu akşam müsait misin
AYLA: Evet
AHMET: Seni bi operaya götürmek istiyorum çok özel bi opera carmen
AYLA: Çok memnun olurum
AHMET: Sekizde seni alırım önce bi yemek yeriz
AYLA: Tamam sekizde görüşürüz

NECDET YASEMİNE HEDİYESİNİ VERDİĞİ SAHNE
YASEMİN : Ya babamı orda bırakmak hiç içime sinmedi
NECDET: Yasemin bi iki gün kalsın adada biz onu sonra buraya getiririz hem rüyada çok sevinir
YASEMİN: Demek bu gece babaannede kalıyo
NECDET: Hıhı ayrıca sürprizinde odanda seni bekliyo
YASEMİN: Aaa harika bayıldım nerden aldın
NECDET: Melahat abla dikti
YASEMİN: Bi zamanlar her şeyimi o dikerdi. Eee bu elbiseyi nerde giyicem peki
NECDET:Carmen operasında
YASEMİN: Sahi mi
NECDET: Evet
YASEMİN: Bilet buldun demek inanamıyorum ne zamandır hayalini kuruyodum
NECDET: İşte bu gece hayalin gerçek olucak
YASEMİN: Teşekkür ederim
NECDET: Rica ederim

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

AYLAYI İSTEMEYE GİTTİKLERİNDE

SELMA: Malum sebepler işte melahatçim biliyosun herkesin durumu bir araya toplayıp gelemedik işte
MELAHAT: Olsun zararı yok her zaman bekliyoruz
SELMA: Sevim ve defnenin gecikmesinden dolayı özür dileriz melahatcım buraya ailecek gelmek istedik ama son zamanlarda herkesi bir araya toplamak zorlaştı
MELAHAT: Ziyanı yok Selma hanım başka sefere inşallah
ŞEVKET: Efendim sizi sebebi ziyaretimiz malumunuzdur mahtun beyle kızımızın izdivac kararları ben böyle konuşmaları pek beceremem neyse ki tek oğlum var
KAMİL: valla tam tersine çok güzel konuştunuz şevket abi Allah kısmet ederde bi gün evlenirsem sizden yardım isticem
ŞEVKET: Melahat hanım Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız aylayı oğlumuz ahmete istiyoruz
KAMİL: verdim gitti de yenge verdim gitti de
MELAHAT: Kamil müsaade etsende konuşabilsek
KAMİL: Pardon yenge kusura bakmayın bende pek heyecanlıyım bu gece ne de olsa bi tanecik yeğenim var
MELAHAT: Kamil sonunda doğru bi laf etti evet benimde bi tanecik kızım var onun saadeti her şeyden mühim ve mutlu görünüyor e o halde bize laf düşmez verdim gitti

SELMAYLA DEFNENİN KAVGASI
SEVİM: Hah burada burada gelmiş
SELMA: Mitinge gittiğini niçin söylemedin defne
DEFNE: Müsaade etmiceni bildiğim için anne
SELMA: Bak sen kızının dediğini işittin mi şevket
ŞEVKET: Biraz saygılı ol defne annenle biz senin için telaşlandık ziyareti yarıda kesip eve koştuk
DEFNE: Annem benim cici kızlar gibi evde oturmamı istio dışarıda neler olup bittiğinin farkında değil hayat senin gençliğindeki gibi değil anne bende senin genç halin değilim farklı biriyim hep senin doğruların ya benimkiler onların bi önemi yokmu
SELMA: Eylül ayında lozana gidiyosun tahsilini ağabeyin okulunda devam ediceksin
DEFNE: Hayır
SELMA: Bakalım hangimizin dediği olucak
AHMET: Tamam bu mevzuyu yarın tekrar konuşuruz şimdi mühim kararlar vermenin sırası değil
SEVİM: Herkes biraz sakinleşsin ondan sonra düşünürüz hadi canım
DEFNE: Asla asla lozana gitmicem annemi karşıma alma pahasına da olsa lozana gitmicem haberiniz olsun
SEVİM: Tamam canım tamam
AHMET: Annemle bunu daha sonra konuşmanı tavsiye ederim
SEVİM: Bencede biraz sinirlerinin geçmesini bekle ha
AHMET: Aylaya haber vermem gerekiyo
DEFNE: Bide ayla çıktı başımıza ona niye haber veriyo şimdi
SEVİM: Şişş çünkü o da merak etti artık bu duruma alışsan iyi olucak çünkü kız alışverişi bu gece bitti
DEFNE: Off lozana mı gitsem acaba

YASEMİN KERİMANIN EVİNE GİTTİĞİNDE
KERİMAN: Buyurun
YASEMİN: Babamla görüşebilir miyim?
KERİMAN: Rıza bey burada değil içeri buyurmaz mısınız?
NECDET: Yok hayır teşekkürler bizim acelemiz var rahatsız ettik kusura bakmayın yasemin hadi
KERİMAN: Noldu rıza bey iyi mi
NECDET: İyi

AYLA KIYAFET SEÇERKENKİ SAHNE
AYLA: Off bu da çok dekolte anne
MELAHAT: Gece için uygun kızım
AYLA: Doğru dürüst tek elbise yok hay Allah daha saçım yapılıcak
MELAHAT: Bu nasıl
AYLA: Fena görünmüyo bi deniyim bu ahmetle ilk randevum güzel görünmek istiyorum
MELAHAT: Zaten güzel görünüyosun kızım bu kadar telaşa lüzum yok

Konu: 24. bölüüüm Cuma Ekim 12, 2007 5:24 pm

YASEMIN VE NECDETIN ODADAKI KONUSMALARI....

NECDET: Yasemin..Yasemin...
YASEMIN: Bu gece seninle kalmak istiyorum...Seninle kalmami istemiyor musun?...Istedigini biliyorum...Baska seyleride biliyorum Necdet...Ismini sir gibi sakladigin kizin ben oldugumu mesala...Cok gecte olsa ögrendim...Demek o bendim...O hayran oldugum askin sahibi bendim...Bunu neden sakladin?....Neden söylemedin?...Böyle bi ask nasil saklanir...Hemde yillarca...Bunu nasil anlamadim nasil bu kadar kör olabildim....Artik normal bi evliligimiz olsun istiyorum Necdet...Seni daha fazla üzmeye dayanamiyorum...Artik yaninda uyumak istiyorum..
NECDET: Yasemin hemen odamdan cik..Hemen lütfen cik odamdan...
YASEMIN: Neden?...
NECDET: Neden mi?...Neden mi, Yasemin ben seni öyle sevdim ki, bu dünyadaki kimse sevmemistir...Ben senin her hareketini her ifadeni ezberledim sen bunu biliyor musun?...Ne zaman ne yaparsin, neye kizarsin, neye gülersin...Ben seni senden daha iyi taniyorum..Neden biliyor musun?...Cünkü ben yillardir sadece hep sana bakiyorum...Sadece sana bakiyorum...Sen simdi bu odaya hangi duygularla geldin?...Hangi duygularla geldin?..Bi gece sana sarilip uyuyabilmek icin ben ölmeye bile raziyim...Ama bunun icin benim seni sevdigim kadar seninde beni sevmen lazim....Simdi git artik...Ayricada bana hicbir borcun yok...Olsada zaten bu sekilde ödeyemessin...

KERIMAN´LA NECDET´IN KONUSMASI....

KERIMAN:(...............) Ben artik kalkiyim sizi daha fazla rahatsiz etmiyim....
NECDET: Nerde kaldigini sormiycak misiniz?...
KERIMAN: Yoo hayir iyi oldugunu bilmem benim icin yeter...Nerde kaldigini bilmemi isteseydi beni arardi dimi?...Onu rahatsiz etmek istemiyorum...Iyi günler...
NECDET: Iyi günler...

KERIMAN´LA KAMIL´IN KONUSMASI...

KERIMAN: Kamil....Eve gidiyoruz...
KAMIL: Peki efendim....
KERIMAN: Beni biraktiktan sonra gazinoya haber ver bu aksam gelemiycek de´hasta oldugumu filan söylersin.........
KAMIL: Bagsüstüne efendim...Benim yapabilecegim bisey varmi?...
KERIMAN: Yook tesekkür ederim..
KAMIL: Sizi acik havada biryere götürmemi ister misiniz?...
KERIMAN: Gitmek istedigim tek biyer var ama beni oraya kimse götüremez Kamil..Beni en iyisi eve götür...
KAMIL: Peki efendim...

NECDET VE TEO´NUN PASTANEDE KONUSMALARI....

NECDET:(....) Ah ya bir an varya hayallerim gercek oldu sandim sanki oda beni böyle sevmeye baslamis gibi geldi ama...
TEO: Eee bunu düsünmek icin sebeplerinde vardi...Ahmet´le gitmedi mesala..Seninle kaldi...
NECDET: Ama o cümle varya beni sevdigini biliyorum artik normal bi evliligimiz olsun istiyorum artik üzülmeni istemiyorum dedi bunlari dedi de bitek seni seviyorum demedi...Seni seviyorum lafi agzindan cikmadi bile.... O zaman neden odama geldi Teo?...Askima karsilik vermeye kendini mecbur mu hissetti.?..Yoksa kendini hala bana borclumu hissediyorda bana bunu mu ödemeye calisiyor?..Öofff...Birde tabi aklimda baska bi ihtimal daha var...
TEO: Ne?...
NECDET: Sakin simdi Ahmet evleniyor diye bu...
TEO: Yaa yok canim olur mu öyle sey yaaa!!!
NECDET: Neden olmasin?...Neden olmasin Teo?...Kiskanclik bu..Insana neler yaptirir...
TEO: Ama bu seni kullanmak olur..Yasemin´de böyle bisi yapmaz..
NECDET: Eger öyleysede hic umut kalmadi demektir bu.. Beni hayata baglayan tek sey Rüya..
TEO: Sende kaptirdin mi gidiyorsun ha
NECDET: Yoo...
TEO: Biz neciyiz burda?...Nic Nic Nic...

YASEMIN´IN GÜNLÜGÜNE YAZMASI...

YASEMIN: Ahmet hayatimin en zor günlerini yasiyorum....Yaninda baska bi kadini görünce ne hissedicemi sormustun..Simdi ne hissettigimi cok iyi biliyorum..Korkunc bi aci...Tarif edilemez bi kiskanclik...Buna nasil tahammül edicem bilmiyorum...Hersey yüzümden anlasilacak diye ödüm kopuyo..Öte yandan yanliz olmani istiycek vaziyetimde yok...Necdet tahmin ettigimdende derin biri...Ona naptigimi düsündükce vicdan azabindan kivriniyorum...Hislerini bilseydim evlilik teklifini asla kabul etmezdim...

RIZA VE NEZAHAT´IN KONUSMASI...

NEZAHAT: Seninle konusmak istiyorum Riza...Burda rahat misin?...
RIZA: Eeehh fena degil...Bunu düsünecek vaziyette degilim...Daha dogrusu farketmiyor...Kaldigim yerin bi önemi yok...
NEZAHAT: Uzun zamandir bazi meseleleri cözemiyoruz Riza...Cözdügünüzü zannediyoruz ama olmuyor...Artik öyle bi noktadayiz ki durum apacik ortada...Birbirimize söylecek biseyimiz kalmadi...Yanliz kalip düsünmek istedigini söylemissin...Bende öyle yaptim...Ve bi karara vardim...Ikimiz icinde münasip bi karar...Bosanmak istiyorum...Davayi ben acarsam daha kolay olurmus...Hemen bi avukat bulmaya caliscagim sana bildiririm...
RIZA: Demek benden ayriliyorsun Nezahat...
NEZAHAT: Baska care var mi?...Hem böylece istedigin gibi yasarsin soranin eden olmaz allahaismarladik........
RIZA: Güle güle....

Konu: 25.bölüüüm Cuma Ekim 12, 2007 5:27 pm

RIZA BEY VE NECDET'İN AŞK ÜZERİNE KONUŞMALARI

Necdet: Yatmıyor musunuz?
Rıza : Hayır Necdet. Daha uykum yok...
Necdet: Peki iyi geceler...(gitmek üzereyken geri dönerek) Pekii arkadaş ister misiniz?
Rıza: Sen yatmıyor muydun?
Necdet: Ben mi? Bu saatte mi? yok canım...Çok erken benim için.
Rıza:...........................
Necdet: Rıza amca biz bu ayrılıktan dolayı çok üzüldük. Yani ben hala inanamıyorum. Çünkü...Siz Nezahat ablayla hep İdeal bir çifttiniz bizim için.
Rıza: Evet...Öyleydik. Onu ilk gördüğüm anda çok beğenmiştim.(gülerek) Nasıl baktıysam yüzü kıpkırmızı olmuştu. Sonrada peşini bırakmadım hemen annemleri yolladım.
Necdet:....................
Rıza: Evliliğimiz boyunca bana mükemmel bir eş oldu Necdet. Böyle esip gürlemelerimi çok güzel idare etti,mesele yapmadı... Nezahat bir erkeğin isteyeceği,sahip olmak isteyeceği en ideal hayat arkadaşıdır. En azından benim için öyleydi. Sen şimdi bana yeni mi aklına geldi be adam diyeceksin...Yani ne desen haklısın.Ama evlilik böyle bişey işte Necdet...Onu senin sevgilin yapan her şey sıradanlaştırıyor.Günlük hayatın içinde yok ediyor.
Necdet:..............
Rıza: Nasıl sıcacık gülümsediğini,elinin yumuşaklığını,saçlarının kokusunu,sesindeki şefkati....Daha bir çok şeyi görmez oluyorsun takii kaybedene kadar...( yerinden kalkarak) Söylediklerim Nezahat içinde geçerli. Zaman içinde bende onun hayatında sıradan biri haline geldim. Bunu bana hissettirdi. Sonunda da birbirimizi kaybettik işte. ( Necdet'in omuzalarına ellerini koyarak) Birbirinizin kıymetini bilin Necdet. Aynı şey başınıza gelmesin..Onu çok seviyorsun değil mi? Bazen seni Yasemin'e bakarken görüyorumda...
Necdet: O kadar anlaşılıyor mu bu?...
Rıza: Anlaşılıyorda ne demek...Üstünden akıyor...
AHMET İLE AYLA'NIN NİŞAN DAVETİ

Yasemin: Tebrik ederim Ahmet...
Ahmet: Teşekür ederim...
Yasemin: Senide tebrik ederim Ayla...
Ayla: Beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim Yasemin. Bu mutlu günümüzde bizimle olmanıza çok sevindik. Hiç bir arkadaşımızı atlamamaya çok dikkat ettim. Bilhassa ada grubunu. Onların hayatımızda çok özel bir yeri var...
Ahmet: Öyle...
Necdet: Madem başladık bende tebrik ederim şimdiden sizi...
Ahmet: Teşekkür ederiz Necdet...
Necdet: Tebrikler...( Ayla'nın elini sıkar)
Ayla: Teşekkürler...
IŞIK VE DEFNE YASEMİNİN GELİŞİNE ANLAM VERMEYE ÇALIŞTIKLARI SAHNE

IŞIK: ablamın gelmesine inanamıyorum.
DEFNE: bende..
IŞIK: ayla abla davetiyeyi getirip bıraktıgındada inanamamıştım..ama ablam gitmez bu nişana diye düşünmüştüm..
DEFNE: ayla abla davetiyemi bıraktı?
IŞIK: evet.. anneme getirmişti bir tanede ablama verdi ve gelmesi için ısrar etti..
DEFNE: davetiye vermekle ne demek istiyor sence…
IŞIK: bilmem..
DEFNE: ve gelmesi için ısrar ederek.. insan kendine nasıl bu kadar güvenir? Neden?? Ben söyleyeyim mi sebebini çünkü o artık benim diyor nişanada gelmenin artık hiç bi önemi yok sende bundan böyle hayatımızdaki bir arkadaşsın…
IŞIK: ewet…

Şevket: Selma her şey yolunda.Baksana hiç bir problem yok...
Selma: Bir an hayal görüyorum zannettim Şevket. Hala inanamıyorum. Bu ne rahatlık. Biz mi çağın gerisinde kaldık...
Şevket: Davet edilmiş olmalı? Başka türlü gelmezdi...
Selma: Kim davet etti acaba? Ahmet olamaz bu mümkün değil...
Şevket: Ayla...
Selma: Ayla niçin davet etsin canım. Bilmiyor mu olup bitenleri?...
Şevket: Biliyor mu?
Selma: Bilmiyor olabilir. Hadi o nezaket gösterdi davet etti. Yasemin nasıl gelir? Böyle bir şeyi nasıl yapar?...
YASEMİN İLE AHMET’İN NİŞANDA KORİDORDAKİ KONUSTUKLARI SAHNE

AHMET: seni burada gördüğüme inanamıyorum.. neden geldin yasemin ? neden ?
YASEMİN: çünkü müstakbel nişanlın tarafından ısrarla davet edildim.. eger bu garip deilse gelmemde garip karşılanmamalı deil mi ?
AHMET: kendime bir yol çizmemi istemiştin unuttun mu ? bende bunu yapmaya çalışıyorum…
YASEMİN: tavsiyemi bu kadar çabuk yerine getirdigin için teşekkür ederim… bende bunu kabul etmeye çalışıyorum.. nişanınıza gelme sebeplerimden biri de bu … diğeri ise başladığımız noktaya dönme arzusu.. en başa sanki hiç bi şey olmamış gibi ,hiç bi şey yaşanmamış gibi, o yaza dönmek ve her şeye yeniden başlamak…..
AHMET: yasemin……..

DENİZ GEZMİŞ’İN KONUSMALARI (BAHÇEDE)

AHMET: merhaba arkadaşlar!! Biraz beni dinler misiniz ? buyrun şöyle toplanın… yönetmelikle alakalı sıkıntılarınızı biliyorum.. ama kendinizden bu kadar emin olmanızı anlayamıyorum..
DENİZGEZMİŞ: anlayamazsın hocam anlayamazsın tabi anlaman için bizim yerimizde olman lazım ayrıca mesele sadece yönetmelik deil hocalara bak hepsi holding profösörü oldu… hocam neyi savunacaksın bu şahsi çıkarlara bulanmış cepheyi savunacaksan hem boşa vakit geçirme hemde kendini o kefeye koydurma….
AHMET: hayır ama bi teklifim var benim dersime gelin.. üniversitenin ne olması gerektiğini hep beraber tartışalım…
DENİZGEZMİŞ: bu yönetmeliklerle mi? Örgenciyi hamur yöneticiyi fırın sanan bu zihniyetle mi ?
AHMET: ihtiras ettiginiz yönetmelik maddelerini de konusalım.. haklı olduğunuz mevzularda size destek olacagıma söz veriyorum…
DENİZGEZMİŞ: biz isyan edene kadar haklı olabilecegimizi hiç düşünmediniz mi?.....

DENİZ GEZMİŞ’İN KONUSMALARI (SINIFTA)

AHMET: üniversite hayatla iç içe geçmesi gereken bir kurumdur. Ezbere dayanan bilgileri tekrarlayamaz.. düşünmeye sevk eder..
DENİZGEZMİŞ: böyle düşünen kaç yönetici var üniversitemizde?
AHMET: dünya değişiyor.. bu fdegişime ayak uydurabilmek için özgür,özelk ve çogulcu bir yapısı olmalıdır..
DENİZGEZMİŞ: güzel söylüyorsunuz da hocam bunu tatbik etmek için ne yapıyorsunuz? Neden bizim fikirlerimizi dikkate almıyorsunuz? Gençlik daha ne kadar böyle bekliycek hocam …. Daha ne kadar bekliycek söler misiniz ?
AHMET: önce ..önce arkadaslar karşılıklı konusmayı ögrenmemiz lazım… ögretim kademelerinden gelen sloganlaşmış bilgileri kabul edemeyecegimiz gibi …. (deniz gezmiş ahmetin sözünü keserek)
DENİZGEZMİŞ: iyi söylüyorsunuz ama hocam örgencileri dinlemez ve anlamazsanız onlarda hep birlikte yüksek sesle konusur.. bu da slogan ile olur…
AHMET: elbette örgencilerden gelen sloganları da kabul edemeyiz yani siz tepkilerinizi ve taleplerinizi .. ezberlere deil düşüncelere dayandırdığınız takdirde gelişime katkıda bulunabilirsiniz …
DENİZGEZMİŞ: hocam sizn slogan dediginiz şey erdemli güvenli ve özgür bir düşüncenin süzülmüş ifadesidir bunlar boş sözler deil hiç deil …
AHMET: eger böyle hür bir üniversite yolunda bir adım atılabilirse.. toplumda kendi üzerine düşünme imkanı bulabilir… yani en doğru görünen en çok kabul edilen fikirleri bile biz üniversitelerimizde yeniden ve yeniden düşünmeliyiz..
DENİZGEZMİŞ: ewet ama hocam filozoflar bu güne kadar dünyayı tanımak ile yetindiler oysa dünyayı deiştirmek gerekiyor düşünmek yetmiyor yapmakta gerekiyor… şimdi bizi anlıyor musunuz hocam ? biz dünyayı deiştirmek istiyoruz öyle deil mi arkadaşlar…

Deniz: Hocam bir iki dakikanız var mıydı?
Ahmet: Tabi...Ama önce tanışalım.İsmin ne?
Deniz: Deniz... Deniz Gezmiş.
Ahmet: Buyur... Otur...Seni dinliyorum Deniz.
Deniz:Görüşleriniz ideal olanı tanımlıyor ama gerçekci değil.Size bir çok açıdan katılmıyorum.
Ahmet: Ne güzel.Karşı görüşleri severim...
Deniz:Fikirlerinizi fazla batılı buluyorum.İdealistce ama gercekci değil.Türkiye bir batı ülkesi değil.Yarı bağımlı yarı feodal bir ülke.Bizim ihtiyacımız olan şey öncelikle tam bağımsızlıktır.Batıyı örnek almak istemiyoruz.Kapitalist olmayan kalkınma yoluda var.
Ahmet: Anlıyorum da...Türkiye zaten batılı ülkele gibi olamaz.Ama batıya sırtınıda dönemez.
Deniz: Siz hocam avrupada eğitim görmüşsünüz ve tabiki bunun üzerinizdeki formal etkileride görünüyor...
Ahmet: Seninde görünüyor Deniz.Kendine bi bakarsan ne kadar batının içinde olduğunu göreceksin.Görüntünün batılı bir gençten ne farkı var.
Deniz: Hocam...İki tane batı var.Mustafa Kemal öyle söylüyor.

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

YAŞAR VE IŞIK'IN KONUŞMASI
Işık: Yaşar...Özür dilerim...Hakkında yanlış düşündüm.Sana güvenmedim.Kendimi çok kötü hissediyorum ben.Yaşar bütün gece uyumadım.Ne olur lütfen beni affet.
Yaşar: Zorluklardan kastettiğim buydu.Birbirimizi yanlış anlamak en kötüsü oldu
Işık: Daha doğrusu benim yanlış anlamam.
Yaşar: Yüzündeki ifadeyi görmedin Işık.Bana nasıl baktığını görseydin...Senin gözünde kıymetli biri olmak istiyorum ben başka türlüsünü kaldıramam.
Işık: Ama öylesin zaten...Sadece...Sadece bir an böyle bişey oldu.Sadece bir an...Ne olur lütfen bana bir şans daha ver.Yaşar: Ellerin...Elerin ve parmakların bir nar çiçeğini eziyor gibi.Ellerinden belli oluyor bir kadın.Denizin dibinde yürüyor gibi ellerin.Ellerin ve parmakların...

GÜZİDE’NİN NEJDET’E AÇILDIĞI SAHNE

GÜZİDE: ama günün birinde evlenirsem pasta yaptırmıycam böyle şeyleri hiç sevmem..
NEJDET: bende.. bende hiç sevmem zaten bizimde düğün pastamız olmamıştı…(şaraplarından bir yudum alırlar) güzide sen hiç evlenmeyi düşünmedin mi bu güne kadar?
GÜZİDE: hayır! Ewliligi düşündüren biri olmadı ki… senin kadar şanslı deil mişim baksana sen erkenden ewlenip baba bile olmuşsun.. (nejdet başını sallar ve gülümser) biri ile hayatını paylaşmak güzel bi şey olmalı değil mi ?
NEJDET: evet.. çok güzel bir şey güzel…
GÜZİDE: yasemin çok şanslı sen çok ii bi eşsin nejdet sahiden…
NEJDET: sağol ..ama tabi bi de bunu ona sormak lazım…
GÜZİDE: yoo öylesin.. eminim yaseminde benim gibi düşünüyordur…onun yerinde bende olsam seni mutlu etmek için elimden geleni yapardım … ne dedim ben saçmalamaya başladım fazla içtim galiba…
NEJDET: yoo neden gerildin.. kötü bi şey sölemedin ki bilakis çok hoş bi şey söledin teşekkür ederim..
GÜZİDE: her zamanki gibi düşümdüğümü dümdüz söledim hiç adam olamayacgım …
NEJDET: olma böle daha ii ..
GÜZİDE: öyle mi ? (nejdet başını sallar) böyle düşünmene sevindim .. sen sen az bulunur cinsten birisin nejdet ve benim için çok degerlisin ..seni çok beyeniyorum ……..

AYLA’NIN NEJDET’E GELİP KONUSTUGU SAHNE

AYLA: buraya gelmek için çok düşündüm nejdet.. ama o kadar çaresiz kaldım ki! Ahmetin yaseminin okulunda ders verdiğini biliyormusun ?
NEJDET: (nejdet bi süre susar ) hayır bilmiyorum..
AYLA: hay Allah .. ama nasıl olsa ögrenecektin..benden örgenmiş oldun.. (nejdet susar) arlarında geçmişte olanları biliyorum nejdet.. bi kaç güne kadar da geçmişte kaldığını düşünüyordum…
(nejdet susar)
AYLA: en azından siz bi düzen kurdunuz .. biz kurmak üzereyiz…(nejdet susmaya devam eder) ama bii gariplik var.. sanki ..sanki her şey eskiye dönmek üzere bunu hissediyorum.. buna mani olmamız lazım nejdet ve bunu ancak sen yapabilirsin .. yasemin ile evlisin
Buna hakkın var (nejdet suskundur) onunla konus nejdet.. lütfen…..
(nejdet susar .. ayla yerinden kalkar tam gitmek üzereyken geri döner ve..)
AYLA: okuldan bii süredir birlikte çıkıyorlar az evvel gördüm onları yaseminin arabasına biniyorlardı…
(nejdet susar… ayla gider.. ve nejdet masaya yumruk atar)

YASEMİN VE AHMET'İN OKULDAKİ KONUSMALARI:
Yasemin: Ahmet... Yanlış anlamadım değil mi? Bizim okulda derslere başlıyorsun...
Ahmet: Evet...
Yasemin: Bütün sene...
Ahmet: Evet...Bütün sene.
Yasemin: Böyle bir işi nasıl kabul edersin Ahmet?
Ahmet: Anlamadım? Bir mahsurumu var?
Yasemin: Bide soruyorsun...
Ahmet: Hıı...Tabi... Sende bu okulda olduğun için...
Yasemin: Yeterli değil mi? Yollarımızı tamamen ayırmaya çalışıyoruz Ahmet. Böyle bir şeye ne lüzum var?
Ahmet: Bu iş benim tercihim değildi.Biraz mecbur bırakıldım diyelim.Ayrıca sen nasıl benim nişanıma geldiysen bende bu okula gelebilirm değil mi? Karşılıklı olarak medeni davranmaya çalışıyoruz öyle değil mi Yasemin?

MEHMET VE SEVİM'İN KONUŞMASI

Mehmet: Şuraya oturalım mı?
Sevim: Hı hı...
Mehmet: Evlilik mevzusunda sen ne düşünüyorsun?Hiç o noktaya kadar geldin mi?
Sevim: Geldim. Talebeyken geldim. Ne bileyim ben bu iş için pek uygun biri değilim galiba. Yol yakınkende döndüm zaten...
Mehmet: Neden?
Sevim: Hayatımı biriyle paylaşma fikri bana tuhaf geliyor...
Mehmet: Halbuki bu çok güzel olabilir. Ben bunu yaşadım. Karım erken vefat etti ama o ana kadar her şey çok güzeldi.Onun ölümünden sonrada sadece bir kişiye benzer şeyler hissetim.O da aramızdaki bir iki yaşı mesele etti.
Sevim: Mehmet...Evet olabilecek bir münasebeti durdurdum doğru. Ama mesele sadece yaş farkı değildi ki.Ben bir evi çekip çevirebilecek,birine eş olabilecek biri değilim...
Mehmet: Zaten senden böyle bir şey istemezdim.Hayatı paylaşmaktan anladığım bu değil...
Sevim: Ama şimdi böyle düşünüyorsun. Yaşarken böyle olmayacak.Hayat şartları senide beklentilere sokacak.Ama dahada önemlisi dostluğun benim için o kadar kıymetliki onu kaybetmeyi göze alamadım...
Mehmet: Dostluğumuzun üzerine çok güzel bir beraberlik kurabilirdik.Halada kurabiliriz...Bize neden fırsat vermiyorsun?...

NEZAHAT,YASEMİN VE IŞIK'IN KONUŞMASI
Işık: Anne boşanma davası için şevket amcaya gittiğine inanamıyorum...
Nezahat: Neden?
Yasemin: Gidip babamdan boşanacağını mı söyledin ona?
Nezahat: Evet söyledim...Acıkan yok mu?
Yasemin: Anne bunu nasıl yaparsın? Babamı hiç düşünmedin mi?
Işık: Duysa ne kadar üzülür...
Nezahat: Çek şu çantanı...Tut şunun ucundan... Şevket Bey tanıdığım en iyi avukat. Ayrıca bu işin mahremiyetine saygı göstereceğinden emindim...
Işık: Sanki babamda intikam almak istemişsin gibi...
Nezahat: Neden o? Ben Şevket Bey'e değil bir avukata gittim. Hem Selma'da bir doktor olarak babanızı tedavi etti. O zaman hiçbriniz itiraz etmediniz...
Yasemin: Onunla bu aynı şey mi anne?
Nezahat: Sizin gibi düşünmemiştim. belkide farkına varmadan Rıza'nın canını acıtmak istemişimdir kimbilir.İnsan her zaman başına gelenleri olgunlukla karşılayamaz.İnşallah beni anlayacağınız hadiseler yaşamazsınız...

Konu: 26. bölüüüm Cuma Ekim 12, 2007 5:29 pm

NEJDET- YASEMİN KAVGA ETTİKLERİ SAHNE
Yasemin: sen nerden geliyorsun?
Nejdet:iş çıkışında teo ile birlikte biraz vakit geçirdik…
Yasemin: bu saate kadar…
Nejdet: ewet bu saate kadar..ne var? Ne oldu yasemin neden öyle bakıyorsuın? yalan mı söylüyorum ben sana…
Yasemin: hayır ne münasebet.. hesap soruyorum da sanma sadece merak ettim… bi haber vermen yeterdi…
Nejdet: tabi.. (sinirli bi şekilde) çünkü biz zaten her şeyi birbirimize haber veriyoruz ya…
Yasemin: bu ne demek şimdi???
Nejdet: bu şu demek, sen bana her şeyi haber veriyor musun ? yasemin demek…
Yasemin: neyi haber vermemişim?
Nejdet: neyi? Mesela ahmetin sizin fakültede ders vermeye başladığını.. mesela…
Yasemin: senden gizlemek istediğim için degil…
Nejdet: öyle mi neden peki?
Yasemin: yeri gelmedi herhalde…
Nejdet: bu mevzunun hiç bi zaman yeri gelmeyeceği çok belli zaten…
Yasemin: tabi bu mevzunun açılmasını istememişte olabilirim geriliyoruz baksana…
Nejdet: bu mevzu ne zaman kapandı ki yasemin?
Yasemin: neler oluyor nejdet? Anlamıyorum eve sabahın köründe gelen sensin.. neden suçlu ben oluyorum…
Nejdet: hayır… hayır ben senin suçlu olduğunu söylemedim…ama böyle düşünmek sana iyi geliyorsa sen öyle düşün .. fakat sen konuyu saptırıyosun.. senin zekana ne oldu? Sen kolaya kaçıyorsun.. kolaya kaçıyorsun…
Yasemin: (nejdetin sözünü böler ve yüksek sesle) aaaa!!! Güzel hakaretede başladın…
Nejdet: aa yasemin bence bilassa yapıyorsun bunu konuyu başka yere çevirmek için anlamamış gibi yapıyorsun.. dimi?
Yasemin: sen kavga mı ? etmek istiyorsun Allah aşkına.. konuyu nereye çaviriyor muşum ben ??
Nejdet: ahmetin dışında başka herhangi bir yere…yasemin bana boş yere yalan söyleme sakın.. ayrıca Ahmet mevzu bu kadarlada kalmıyor ben biliyorum.. okuldan beraber çıktığınızı beraber vakit geçirdiğinizi ben bunların hepsini biliyorum.. tamam mı…
Yasemin: bi kaç kere merkezi bir yere bıraktım eger söylediğin bu ise….
Nejdet: sende sakın hesap soruyorum sanma beni lütfen tamam mı? Sakın .. benim sadece biraz aklım karıştı o kadar … yasemin.. yasemin.. benimle normal bi ilişki isteyen sen değil miydin??
Yasemin: istemeyende sendin… şimdi karşıma geçmiş saçma sapan teoriler üretiyosun… ahmeti okula ben tayin etmedim..onu görmüyorum bile karşılastığım zaman başımı çevirmemimi istiyorsun…
Nejdet: senden hiçbir şey istemiyorum… çünkü sen beni anlamıyorsun…sadece haber verebilirdin….

GÜZİDE VE NEJDETİN KONUSMALARI

Güzide: senin neyin var?
Nejdet: hiç,bir şeyim yok…
Güzide: çok keyifsiz görünüyorsun ama …
Nejdet: (sıkıntılı bir şekilde) yokkk hayır..
Güzide: benim ile alakalı bi problem yok değil mi?
Nejdet: hayır… niye olsun..?
Güzide: bilmem sanki dün geceden sonra…
Nejdet: (güzideini sözünü keser ve sıkıntılı bii şekilde) sana öyle gelmiş… güzide bii problem yok….

IŞIK VE YAŞAR KONUSMALARI

Yaşar: merhaba….
Işık: merhaba..(yaşar ışıgın üzerindeki eteğe bakar)
ışık: niye öyle baktın ne oldu bir şey mi var üzerimde???
Yaşar: yoo hayır..
Işık: sen öyle bakınca üzerime bir şey döktüm sandım…
Yaşar: bu akşam bi arkadasın avine Fecip Fazıl geliyor….
Işık: aaa ne yapıcak?
Yaşar: şiir okuyacak…
Işık: bende gelmek isterdim çok merak ediyorum…. Gelemez miyim?..
Yaşar: bilmem…olabilir belki
Işık: bi kenarda oturup dinlerim yaramazlık etmem ….
Yaşar: söz mü?
Işık: söz …
Yaşar: tamam o zaman.. gidelim…

DEFNE-DENİZ KONUSMALARI

Deniz: ya bir şey söyliycem ben gelip konusmasam aşkımız gizli kalıcaktı yani…
Defne: ewet gizli kalıcaktı…
Deniz: ne yapıcaktın peki ?
Defne: bana açılmanı bekliycektim…
Deniz: ne kadar bekliycektin ?
Defne: öyle fazla beklemezdim deniz haberin olsun… sorunun cevabını biliyorsun neden soruyorsun??
Deniz: duymak istiyorum…. Lütfen cevap veriri misin ?
Defne: senden başkası olmazdı deniz..(deniz defnenin elinden öper ve gülümser)

IŞIK VE YAŞAR KAVGA ETTİKLERİ SAHNE

Yaşar: ışık..ışık ne oldu neden gelmekten vazgeçtin?
Işık: sanki bilmiyorsun.. samim benim içeriye girmemi istemedi değil mi? Ama en fenası da senin arkadaslarının yanındaki halindi… bunu ilk defa görüyorum.. sen onlardan çekiniyorsun değil mi?
Yaşar: yok canım bunu da nerden çıkardın?
Işık: gelmemden rahatsız oldular.. hatta aslında sende oldun aa yok hata benim.. illede geliyim diye tuturdum.. ısrar etmemeliydim doğru…
yaşar: bende gelmeni istiyordum..
ışık: samimi ol yaşar..eteğime öyle garip garip bakmanıda şimdi anlıyorum bundanda rahatsız oldun.. dimi yaşar? Hıı … nesinden boyundan mı ? söylesene senin degerlerini yargılayacak değilim .. ama bunu sende bana yapamazsın .. bakışlarınla bile …
yaşar: beni geri kafalı biri gibi tarif ediyorsun…
ışık: hayır geri kafalı biri olduğunu düşünmedim…ama bi kız arkadasın olmasından utanıyorsun çünkü onların yok ve senin temelinde yatanda bu….

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

IŞIK VE YAŞARIN EVİN ÖNÜNDEKİ KONUSMALARI

Işık: burada ne yapıyorsun?
Yaşar: çıkmanı bekliyordum..
Işık: çıkacagımı nerden biliyorsun?
Yaşar: herhalde ewine gidicektin degil mi?
Işık: hayır bu gece burada kalıcam burası ablamın evi..
Yaşar: demek ki sabaha kadar bekleyecektim..
Işık: ne zamandır buradasın?
Yaşar: seni takip edip geldim o zamandır buradayım… beni yerden yere vurdun ışık..ama haklısın.. çok haklısın hem de özür dilerim…anadoludan kopup gelmiş biri için böyle şeylere alışmak çok zor birden olmuyor bunca zamandır benim süren alışkanlıklarım var… arkadaslık ilişkilerim var .. daha da önemlisi yani..ilk defa ..ilk defa aşık oluyorum.. (ışık tebessüm ederek güler)
yaşar:Sen benim için hayatta en kıymetli insansın.. hiç kimse senden önemli olamaz …(yaşar ışığın ellerini tutar)
yaşar: bunu belki belli ediyorum ama.. öyle (sarılırlar)
yaşar: sabah gelip seni alabilir miyim?
Işık: tamam
Yaşar: tamam…

AHMET VE SEVIM EVLILIK ÜZERINE KONUSURLAR....

SEVIM: Aaa...Sen napiyorsun burda?..
AHMET: Uykum kacti..Baktim yatakta dönüp duruyorum kalkiyim bari dedim..
SEVIM: Yermisin?
AHMET: Tesekkür ederim..
SEVIM: Sen niye uyuyamadin?...
AHMET: Bilmem..Fazla düsündüm galiba..Yatinca düsünmekten kendimi alamiyorum hersey kafamin icinden sirayla geciyo o gün olanlar ertesi gün olacaklar bu gece ipin ucu kacti galiba...
SEVIM: Bende senin gibiyim..Yatinca cok düsünürüm..Ama sen bu gece düsünmeye yatmadan önce baslamissin Ahmet.. Neler oluyo?...
AHMET: Biliyorsun iste..
SEVIM: Asil senin icinde neler olup bitiyo Ahmetcim?...
AHMET: Hayatim degisecek..Belki bu beni geriyo...Bilmem...
SEVIM: Bu evlilik isiyle ilgili cokta sevincli olmadiginin farkindayim..Bu duygularla evlenemessin Ahmetcim..
AHMET: Ama artik cok gec...Karar verildi ve yola cikiliyo..
SEVIM: Yanlis yolsa eger geri dönülmesi gerekir yoksa daha kötü neticeleri olabilir..
AHMET: Biliyorum..Biliyorum..Ama Aylaya ben bunu yapamam hala...
SEVIM: Onu sevmiyorsun..Sevmeden evlenmek bi insana yapilabilecek en kötü sey..
AHMET: O buna razi...
SEVIM: Anlamadim?...
AHMET: Baskasini sevdigimi biliyor...
SEVIM: Ah canim benim...Ah canim benim...Canim benim..Hála mi?...
AHMET: Hála....
SEVIM: Görüsüyor musunuz?...
AHMET: Bazen okulda görüsüyoruz..Bana kendime bi hayat kurmami tavsiye etti..Bunu istedigini söyledi..Bende Aylanin evlenme teklifini kabul ettim..
SEVIM : Ahmet..Simdi bana bi söz vermeni istiyorum tamam...Bu evlilik isini asla aceleye getirmiyceksin...
AHMET: Zaten bi acelemiz yok...
SEVIM: Bana söz veriyorsun tamam?...
AHMET: Söz....

NECDET VE GÜZIDE PASTANEDE KONUSURLAR...

GÜZIDE: Önlügümün arkasini cözer misin Necdet?..
NECDET: Tabii...
YASEMIN: Necdet....Necdet..

NECDET VE GÜZIDE GECE PASTANEDE KONUSURLAR...

NECDET: Seninde hayatini alt üst ettim degil mi?...
GÜZIDE: Sikayetim yok...Rutini sevmem zaten..
NECDET: Ama ben aci cekmeni istemiyorum ki senin..
GÜZIDE: Benim yerime düsünmen gerekmiyo...
NECDET: Biliyorum bunu..Biliyorum ama napiyim..Elimde degil düsünüyorum..
GÜZIDE: Ama bu kadar fazla düsünürsen hayati kacirirsin...Bazen kendini akisa birakmak iyidir..Ancak o zaman sürpriz mutluluklarla karsilasabilirsin..Hem buna degmez mi?...
NECDET: Deger...
GÜZIDE: Kesinlikle deger...

KERIMAN VE RIZA SOHBET EDERLER....

KERIMAN: Riza....Gelip burda bekledigim icin kusura bakma...Ama artik sabredemedim seninle konusmamiz lazim Riza...Biraz yürüyelim mi?..
RIZA: Tamam yürüyelim..
KERIMAN: Bosandiginizi duydum...
RIZA: Evet...
KERIMAN: Benim yüzümden mi?...
RIZA: Birbirine bagli iki insani kimse ayiramaz Keriman..Bu noktaya gelmemizin cesitli sebepleri var..Görünen sebep sen olabilirsin ama buna inanmak sana da bana da haksizlik olur.. Kim bilir biz ne zaman Nezahat´le birbirimizden uzaklara düstük bilemiyorum..Bosuna kendini suclama.. Böyle hadiselerde suclu bulmak kolaydir..Ama gercek suclu kimdir bilinmez..
KERIMAN: Riza bende kalabilirsin...Bunu söylemek icin geldim..
RIZA: Tesekkür ederim.. Ama bu münasip degil.. Yeni bi ise basladim kendime artik yeni bi ede bulmam lazim.. Belki bu hususta bana yardim edersin..
KERIMAN: Tabii ederim.. Demekki görüsücegiz..
RIZA: Tabii...Tabiiki görüsücegiz..

GÜZIDE NECDET´E ISTIFASINI VERIR...

NECDET: Nedir bu?..
GÜZIDE: Istifa mektubum..
NECDET: Anlamadim?...
GÜZIDE: Isten ayriliyorum..
NECDET: Neden?..
GÜZIDE: Aciklama yapmak istemiyorum..Biraz düsünürsen bulabilirsin belki..
NECDET: Güzide... Güzide ne yapmaya calisiyorsun?..
GÜZIDE: Calismiyorum..Yaptim bile..Ayriliyorum..
NECDET: Peki..Peki bana bi aciklama borcun yokmu?..Böyle pat diye nasil ayriliverirsin?..
GÜZIDE: Sabahtan beri yüzüme bakmayan birine hicbir aciklama borclu degilim Necdet.
NECDET: Sabahtan beri cünkü disaridaydim..
GÜZIDE: Neden?..
NECDET: Ne demek neden?..Islerim vardi biliyorsun bunu..
GÜZIDE: Benim tek bildigim senin üzerine vazife olmayan islerin pesinden kosturdugun Necdet..Hadi samimi ol Necdet.. Pisman oldun degil mi?..
NECDET: Hayir..
GÜZIDE: Pisman oldun...
NECDET: Hayir..
GÜZIDE: Daha da kötüsü utaniyorsun..Bana neden geldin o zaman?...Yoksa Yasemin´le kaga mi ettiniz?..
NECDET: Güzide lütfen bu kadar acimasiz olma artik..
GÜZIDE: O zaman acikla bana acikla..
NECDET: Bilmiyorum bilmiyorum..
GÜZIDE: Bilmiyor musun?..
NECDET: Bilmiyorum bilmiyorummm...
GÜZIDE: Tamam artik bilmiyorsanda birlikte calisamayiz...Lale´yle Teoyada sen söylersin artik..
NECDET: Güzide gitmeni istemiyorum lütfen..
GÜZIDE: Birak beni Necdet...
NECDET: gitmeni istemiyorum Güzide lütfennn!!..
GÜZIDE: Ya birak dedim..
NECDET: Gitmeni istemiyorum..Lütfen lütfen lütfenn gitmeni istemiyorum..Ben yasadiklarimizdan pisman degilim..Ama sende beni anlamak zorundasin ben sana kendime ragmen geldim anlasana bunu.. Ben ona ne zaman asik oldugumu ben bunu hatirlamiyorum bile.. Sanki o ask hep icimdeydi benim sanki zaten onunla dogmusum gibiyim... Seninle yasadiklarimiza gelince böyle bisey ilk defa oluyo ben ilk defa birine kendimi bu kadar yakin hissediyorum ndenini bilmiyorum bunu düsünemicek kadar saskin durumdayim..Hersey birden bire oldu kapina geldigim zaman hangi duygular icerisindeydim bunuda bilmiyorum.. Belki seninle paylastiklarimizdir..Mutfakta eglenmemiz, müzik sohbetlerimiz belki...Ve simdi gidiyorsun díye ben aci cekiyorum.. Oysa Yasemini de kalbimden atmis degilim ben Bunu yapmak kalbimi söküp atmak gibi bisi olurdu benim icin..Güzide anla beni anla beni...Benim dengem bozuldu..Benim dengem bozuldu artik.. Ama gidersen cok üzülücegim cok üzülürüm hemde cok üzülürüm..

Konu: 27. bölüüümmm Cuma Ekim 12, 2007 5:30 pm

NECDET: Merhaba
YASEMİN: Merhaba... Necdet otursana konuşmamız lazım... Seninle 6 yıldır evliyiz Necdet. Biliyorsun teklifini kabul ederken tek şartım vardı. Birine aşık olduğun zaman bu evlilik bitecekti. Şimdi bu oldu. Artık senin özgür olmanın vakti geldi Necdet. Zaten hayatını berbat ettim. Şimdi mutlu olmak için bi fırsatın var. Bunu elinden kaçırmanı asla istemem.
NECDET: Yasemin...
YASEMİN: Sana kızgın değilim. Benim için kıymetin hep aynı kalacak.
NECDET:Yasemin, ben bu ayrılığa hazır değilim. Bunları konuşmak bile benim içimi paramparça ediyor.
YASEMİN: Zaten günün birinde olmayacak mıydı? İkimizde acılarla baş edebilecek kadar olgunuz artık. Hem bu şekilde nasıl devam edersin? Güzide’ye haksızlık olmaz mı?
NECDET: Nasıl oldu bu bilmiyorum. Ben ona aşık değilim... değilim... Çünkü ben hala...
YASEMİN:Ben annemde kalmaya karar verdim. Yarın taşınırım. En doğrusu bu.
NECDET: Yasemin lütfen yapma bunu bana. Bana birazcık saygın varsa yapma bunu. Ailelerimiz hemen öğrenmese daha iyi olmayacak mı? Niye hemen böyle ortalığı karıştırıyoruz ki?
YASEMİN: Nasılsa öğrenecekler.
NECDET: Evet evet öğrenecekler evet. Ama annenle baban daha yeni boşandılar. Hem ayrıca Rüya ne olacak? Görebilecek miyim ben onu?
YASEMİN: Sen onun herşeyisin Necdet. Bu nasıl söz? Ne zaman istersen görürsün.
NECDET: Zaten bu durumda benim gitmem daha münasip.
YASEMİN: Bunların aramızda mesele olacağını hiç düşünmedim zaten. En kolay çözülecek şeyler.
NECDET: Kalıyor musun?
YASEMİN: Hı hı.

YAŞAR İLE MEHMETİN KONUŞMALARI

MEHMET:gelelim ışık mevzuna bizim ailede siyasi görüş farklılıkları daha evvel yaşandı
YAŞAR: ışık bahsetmişti hatta herkezin bu mevzuda birbirine saygılı olduğunuda eklemişti….
MEHMET: bunun için ne gibi bedeller ödendiğini de söyledi mi ?.. farklı görüşler sebebiyle iki gencin kavuşamadığını anlattı mı ?
Bu da bizim ailede yaşandı…. Bu sebeple ışığın üzülmesini hiç istemiyorum….ışık bizim kıymetlimiz…
YAŞAR : o benim de kıymetlim .. hatta başka kıymetlim yok ( Mehmet susar )……

Konu: 28.bölümm Cuma Ekim 12, 2007 5:31 pm

YASEMINLE NECDET RÜYANIN HASTALIGI ÜZERINE KONUSURLAR...

YASEMIN: Tedavi sonuc vermesse sakat kalabilirmis..Hatta bu hastaliktan ölen cocuklar bile varmis Necdet..Ya ölürse, ya sakat kalirsa...Ölmesin, sakat kalsin raziyim...
NECDET: Yasemin..Bunlari düsünme..Rüya bunu atlaticak..Biz seninle böyle bi gece daha yasamistik hatirladin mi?..
YASEMIN: Babami idama götürdükleri gece..
NECDET: Ben ne demistim sana?..
YASEMIN: Umudunu kaybetme demistin..Iyi seyler düsünelim o zaman iyi seyler olur demistin..
NECDET: Peki ne oldu sonra?..
YASEMIN: Hakli ciktin..
NECDET: Bak görüceksin yine hakli cikicagim..

AHMET RÜYA´YI GÖRMEK ICIN HASTANEYE GELIR....

AHMET: Cok üzüldüm Yasemin..
YASEMIN: Geldigin icin tesekkür ederim Ahmet..
AHMET: Gelmez miyim benim arkadasim o..Elbette gelicem..Bunu Rüya icin aldim..
YASEMIN: Tesekkür ederiz..
AHMET: Onu görebilir miyim?..
YASEMIN: Sadece kapidan.. Yaninda olamamak varya, buna alisamiyorum..Hic degilse elini tutabilsem..Uzaktan bakmak öyle kötü ki..Hicbir ise yaramadigini düsündürüyo insana...Cocugun orda yatiyo sen öyle seyrediyorsun..
AHMET: Ama yanindasin..Evet bi mesafe var ama yanindasin...
YASEMIN: Bu yeter mi?...
AHMET: Simdilik elinden gelen bu..
YASEMIN: Cok az hastalanir biliyor musun?...Hastalanincada uyur..Uyaninca iyilesmistir..Ben ona corba yaparim, istahla icer ve kaldigi yerden devam eder..Anliyacagin bu duruma alisik degilim..
AHMET: Cocuk sahibi olmak cok güzel bisey herhalde..Düsünsene yani basinda büyüyüp gelisiyo..Konusmaya basliyo, yürümeye basliyo hepsini takip ediyorsun..Bu cok heyecanli degil mi?..Büyümesini görmek onun icin endiselenmek, onun icin sevinmek...Bu, bu müthis bisey olmali...
YASEMIN: Sen istermiydin?...Cocugun olsun ister miydin?...
AHMET: Isterdim tabii....Cok isterdim..Hele seni gördükten sonra...Böyle bi anne olucagini düsünür müydün?...Birini bu kadar cok sevicegini?..
YASEMIN: Birini bu kadar cok sevicegimi..Evet düsünürdüm..Ama nasil bi anne olucagimi bilmiyordum...
AHMET: Rüya´nin biran evvel iyilesmesini diliyorum..
YASEMIN: Tesekkür ederim..
AHMET: Görüsürüz...
YASEMIN: Görüsürüz..

YASEMIN VE ISIK ASK ÜZERINE KONUSURLAR...

ISIK: Ahmet Abinin gelmesine cok sevindim.
YASEMIN: Onu seversin..
ISIK: Biliyor musun?..Bazen onu seninle birlikte düsünüyorum..Hala..Pencerenin altina gelip islik calisini, o senin ucarak gidisini, bunlari hic unutmadim..Siz ikiniz birer masal kahramani gibiydiniz...
YASEMIN: Masal kahramani..Evet öyleydik galiba..
ISIK: Yazik oldu size Abla..Üstelik bu konuda yalniz degilim..Defne de benimle ayni düsüncede..
YASEMIN: Bak senn bizi cekistiriyorsunuz demek..
ISIK: Hayir sadece eskiyi aniyoruz..Ama bu siralar Defne ile aramiz hic iyi degil...
YASEMIN: Neden?..Neyse bu beni ilgilendirmez ama o senin cocukluk arkadasin Isik..Bunun olmasina müsade etme..Üstelik ne kadar zor günler gecirdi..Gözaltina alindi basina neler geldi..Simdi gidip hatrini sormak sana düser...
ISIK: Öyle mi dersin?...
YASEMIN: E öyle derim...

YASEMIN VE NECDET RÜYA´NIN BASINDA KONUSURLAR...

NECDET: Ne oldu?..
YASEMIN: Bisey yok bisey yok serum degisiyo...Ne kadar kücük görünüyor degil mi?...
NECDET: Kücük zaten..
YASEMIN: Yatarken daha da kücük gibi...Gözünü mü acti?...
NECDET: Yoo...
YSEMIN: Ayaginin biri yine disarida görüyor musun?...
NECDET: O ayak ne zaman girdiki yorganin altina?.....Yasemin...Hadi git dinlen biraz..Burdayim ben..Beklemekten baska yapicak bisiyimiz yok...Hadi....

GÜZIDE HASTANEYE GELIR...

GÜZIDE: Merhaba..
NECDET: Merhaba..
GÜZIDE: Nasil?...Durumunda bi degisiklik var mi?...
NECDET: Hayir yok Güzide ayni atesi düsmedi daha...
GÜZIDE: Teo pastaneyi kapatinca gelicek bende firsattan istifade ugrayip seni bi göriyim dedim..
NECDET: Iyi yapmissin sagol...
GÜZIDE: Sen bisey yedin mi?..
NECDET: Istemiyo canim hicbirsey...
GÜZIDE: Ne oldu?...Sen iyi misin?....
NECDET: Konusuruz sonra...
GÜZIDE: Tamam..
NECDET: Güzide seninle konusmak istedigim bisey var..
GÜZIDE: Tamam seni dinliyorum..
NECDET: Herseyden önce sana tesekkür etmek istiiyorum cünkü bu zor sartlarda beraberligimizi sürdürdügün icin..Bu güne kadar gelmemiz gercekten senin sabrina bagliydi kendin icin hicbisey istemedin buna hayranlik duyuyorum..Hic sikayet etmedin hic sitem etmedin..Bilakis ben yaninda kendimi hep rahat ve mutlu hissettim...
GÜZIDE: Ne söylemeye calisiyorsun Necdet?...Neden iliskimizden bahsederken gecmis zaman kullaniyorsun?...
NECDET: Güzide ben seninle cok mutluyum ama su anda ailemi üzücekk vaziyette degilim senide tabii kendimi tamamen onlara vermek zorundayim...Yani sunu söylemeye calisiyorum daha ne kadar böyle devam edebiliriz...
GÜZIDE: Ayrilmak mi istiyorsun?...
NECDET: Ben baska care göremiyorum hem senin icin hem kendim icin..
GÜZIDE: Tamam tamam...
NECDET: Yalniz pastaneden ayrilmani istemiyorum bunu lütfen bi düsün isi birakmana lüzum yok...
GÜZIDE: Artik gidebilir miyim?...
NECDET: Güzide....

~duygusal admin~ Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 27/03/07

YASEMIN VE NECDET AYRILMAYI KONUSURLAR...

YASEMIN: Necdet...
NECDET: Efendim..
YASEMIN: Ben sonbaharda tasinmayi düsünüyorum..Artik yavas yavas ailelerimize durumumuzu aciklamamiz lazim..
NECDET: Ne diycez peki?..
YASEMIN: Ayrilmaya karar verdik diycez..
NECDET: Sebep sorucaklar Yasemin..
YASEMIN: Anlasamiyoruz deriz buna inanmakta zorlanicaklar biliyorum..Ne yapalim gercek sebebi söyleyemiycegimize göre...
NECDET: Ortada sebep falan kalmadi Yasemin..Güzide ve ben ayrildik..Bu is bitti artik...Ama sen yinede benden ayrilmak istiyorsan sen bilirsin..
YASEMIN: Neden?...
NECDET: Ne neden?...
YASEMIN: Neden ayrildiniz?...
NECDET: Zaten hic baslamamasi gerekiyordu ama iste..Neyse bu konuda acele etmene gerek yok tamam mi?...Birak kizimiz biraz toparlansin daha yeni hastaliktan kalkti..
YASEMIN: Tamam...

AILE BIREYLERI DEFNE´NIN LOZAN´DA OKUMASINDA ISRAR EDERLER...

SEVKET: Defne kizim seninle konusmak istedigimiz cok mühim bi mevzuu var..
DEFNE: Tamam babacim..
SEVKET: Simdi..
SELMA: Ben baslamak istiyorum..Bu fikir benden cikmisti o zaman yalniz kalmistim ama simdi evdeki herkes benimle ayni fikirde..Üniversite egitimine Lozanda devam etmekten baska care yok Defne...
DEFNE: Hani bu konu kapanmisti..
SELMA: Senden bi söz almistim hatirliyor musun?...Sözünü tutabildin mi?...Iste sebep bu...Abin Lozanla yazisti hersey hazir gibi..
AHMET: Annemin endisesine hak veriyorum Defne..
DEFNE: Benim fikrimin bi önemi yok öyle mi?...
SELMA: Hayir bu durum özel bu durumda senin fikrinin bi önemi yok..
DEFNE: Hemde iki hukukcunun bi sosyalistin yasadigi bir evde...
AHMET: Ben onunla konusurum merak etmeyin..
DEFNE: Senden bunu hic beklemezdim abi..
AHMET: Defnee bakk...
DEFNE: Fakültede ögrencilerin en sevdigi birkac hocadan birisin onlara destek veriyorsun eylemlerini hakli buluyorsun ama beni arkadaslarimdan uzaklastiriyorsun bu nasil bir cifte standart?...Onlardan farkim ne senin kardesin olmam mi?...Hangi Ahmete inanalim okuldakine mi evdekine mi?..
AHMET: Kizmakta haklisin Defne ama beni yanlis anladigin noktalar var...Bende Tarik Sefer hoca gibi ögrencilerin haklarini savunmalarindan yanayim ama kanunlar cercevesinde..Catismalari ben tasvip etmiyorum onlar size zarar veriyo nitekim gördük iste gencecik cocuk öldü gitti ya onun yerinde sen olsaydin?...Biz napardik Defne?...
DEFNE: Buna dua mi edelim yani?..Iyiki ben ölmedim de o öldü...
AHMET: Beni iyi anlamalisin Defne..Vedat ölünce bütün aileler kendi cocuklari icin durup düsünmüstür bu kacinilmaz bisey...Senin söylemeye calstigin gibi degil tabii...Bu sebeple Lozana gitmen iyi olacak...Merak etme kötü biyere gitmiyorsun orayi seviceginden eminim...Gel buraya canimin ici...

RIZA VE YASAR SOHBET EDERLER....

YASAR: Ben Yasar efendim...Daha önce tanismistik..
RIZA: Evet..Otur bakalim delikanli...
YASAR: Bu yüzden yaz aylari babamin tarlasinda calismam gerekiyo..Ama okul bitince ve calismaya baslayinca bunu yapamiycam..Zaten babamda yoruldu artik..Ilerde param olursa artik ona bikac isci tutmayi düsünüyorum...Benim hikayem bu kadar..Gelip kendimi size tanitmak istedim...Beni tanimadiginiz icin kizinizla ilgili endise duymakta haklisiniz...
RIZA: Bunlara bi itirazim yok..Beni endiselendiren icinde bulundugun grup..Onlarin Mehmet´e neler yaptigini gördük...
YASAR: Haklisiniz..Bende grubun icinde tamda bununla mücadele ediyorum..Dernek baskani adayiyim.Eger secilirsem daha etkil olucagim..Isik´a cok büyüksevgi ve saygi duyuyorum...Elbette onunla ilgili gelecek hayallerim var ama bunu konusmak icin cok erken
RIZA: (güler bi vaziyette)..Hemde cok erken..
YASAR: Müsadenizle..Sizi cok mesgul ettim...
RIZA: Rica ederim..Karsima cikma cesaretini begendim..Dürüst birine benziyorsun.Ama Isik icin koydugum kurallar hala gecerlidir...Bunu bilesin...
YASAR: Tamam efendim..Iyi günler..
RIZA: Iyi günler...

ISIK VE HARUN VEDALASIRLAR...

ISIK: Merhaba Harun...
HARUN: Merhaba...Kim cenesini tutamadi?...Deniz mi Defne mi?...
ISIK: Ugurlanmak istemedigini biliyorum..Ama mutlaka gelmem lazimdi..Benimle vedalasmadan mi gidicektin Harun?...Bütün bu olanlardan kendimi sorumlu tutuyorum..Cok ama cok üzülüyorum..
HARUN: Yoo öyle degil..Sen nasil sorumlu olabilirsin ki?...Tek tarafli askin kanunu budur..Biri digerini üzer bu kacinilmazdir inan bu kacinilmaz..Kendini sakin suclu hissetme
ISIK: Arkadasim Harun´u kaybetmeyi hic istemiyorum..
HARUN: Onu kaybetmedin sen..Zaten onu kaybetmemen icin gidiyorum..Bu meseleyi tek basima halletmem lazim..Bnede seni kaybetmek istemiyorum Isik..Bana biraz zaman tani olur mu?....Makinende film var mi?..
ISIK: Hiihiii...
HARUN: Versene..(Isigin fotografini ceker)...Bu fotografi bana yolla olur mu?...Gidince sana adresimi yazarim...
ISIK: Tamam...
HARUN: Burda vedalasalim...(....sarilirlar......)

AHMET VE YASEMIN PARKTA YÜRÜRLERKEN....

YASEMIN: Arabasiz geldim ben..Icki icecegimi düsünüp arabami almadim...
AHMET: Iyi yapmissin ben seni eve birakirim
YASEMIN: Bu saatte taksi bulabilir miyiz?...
AHMET: Yürümeye ne dersin?...
YASEMIN: Ben yürürüm daha iyi biraz acilirim..
AHMET: Tamam su parkin icinden kestirme bi yol var...
YASEMIN: Bayagi icmisim ben basim dönüyo..
AHMET: Herkes cok icti...Zuhal iki lafi biraraya getiremedi..
YASEMIN: Hale hocanin adini yanlis söyledi...(...gülüsmeler...)
AHMET: Sadece onun mu?.......Kendi dogum günü partini hatirliyor musun?....18. yasgününü...
YASEMIN: Tabii nasil unuturum...
AHMET: Tanistigimiz yaz...
YASEMIN: Senin beni tanidigin yaz...Ben seni cok iyi taniyordum..
AHMET: Birbirimizi yakindan tanidigimiz yaz ondan öncesini saymiyorum tabii...Üzerinde harika bi elbise vardi...Ayaklarin ciplakti..Yerde küpeni ariyordun hatirliyor musun?...
YASEMIN: Babamin hediye ettigi küpeyi...Aaaa onlari takiyorum...
AHMET: Öyle mi?...Bakabilir miyim?..............(......yakinlasirlar......)